HAGB SÜRECİNDE İŞLENEN YENİ SUÇUN UZLAŞTIRMA KAPSAMINA ALINMASI SEBEBİ İLE HÜKMÜN AÇIKLANMASINA KARAR VERİLEMEZ-DAVA DÜŞMESİ

HAGB SÜRECİNDE İŞLENEN YENİ SUÇUN UZLAŞTIRMA KAPSAMINA ALINMASI SEBEBİ İLE HÜKMÜN AÇIKLANMASINA KARAR VERİLEMEZ-DAVA DÜŞMESİ

T.C.

YARGITAY

8. CEZA DAİRESİ

E. 2018/4549

K. 2018/12200

DAVA : Bilerek sahte para bulundurmak suçundan sanığın 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 197/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 19.03.2014 tarihli ve 2012/569 esas, 2014/83 Sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanması ile sanığın 5237 Sayılı Kanun'un 197/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair İSTANBUL 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 21.04.2016 tarihli ve 2016/13 esas, 2016/127 Sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;

Dosya kapsamına göre, sanık hakkındaki 19.03.2014 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz edilmeden 10.07.2014 tarihinde kesinleştiği ve 5 yıllık denetim süresinin başladığı, ancak sanığın bu süre dolmadan 21.09.2015 tarihinde İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.11.2015 tarihli ve 2015/474 esas, 2015/529 Sayılı kararına konu açıktan hırsızlık suçunu işlediği, bu suça dair yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında 5237 Sayılı Kanun'un 141/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasına hükmedildiği, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun ile 5271 Sayılı Kanun'un 253. maddesinde değişiklik yapıldığı ve uzlaştırmanın 5237 Sayılı Kanun'un 141/1. maddesinde yer alan açıktan hırsızlık suçu yönünden de uygulanabilir hale geldiği cihetle, İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesince 5271 Sayılı Kanun'un 253. maddesindeki esas ve usullere göre anılan suç yönünden uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için hükümlü hakkındaki ilamın infazının 13.12.2016 tarihli ek kararla durdurulduğu ve katılan ile sanık arasında uzlaşma sağlandığından bahisle aynı Mahkemenin 10.04.2017 tarihli ve 2015/474 esas, 2015/529 Sayılı ek kararı ile davanın düşmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, hükmün açıklanmasına dair yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.02.2018 gün ve 2017-11169 Sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.03.2018 gün ve KYB/2018-16935 Sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Hükmün açıklanmasına sebebiyet veren ihbara konu ilamda, sanığın suç tarihinde uzlaşmaya tabi olmayan TCK.nun 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçundan mahkum olmuş ise de, hükümden sonra, 02.12.2016 tarih ve Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 Sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik, 5271 Sayılı CMK.nun 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, söz konusu hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması üzerine ihbara konu suça dair mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda uzlaşma sebebiyle davanın düşmesine karar verilmesi sebebiyle 5271 Sayılı CMK.nun 231/11. maddesi uyarınca hükmü açıklama koşullarının ortadan kalktığı anlaşılmakla,

SONUÇ : Bu husus bozmayı gerektirmiş ve Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 21.04.2016 tarihli 2016/13 esas 2016/127 karar sayılı kararının CMK'nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, mahkemece kurulan hükmün kaldırılmasına ve infaz edilmemesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.