HAKARET EDEN İŞÇİYE KIDEM TAZMİNATI YOK!
Çalışanların kıdem tazminatına yönelik tartışmalar sürerken, yüksek yargıdan işçilerin kıdem tazminatı alacaklarına emsal teşkil edecek bir karar geldi. Yargıtay Genel Kurulu, işyerinden işverene ve müdürlerine hakaret ettiği için ayrılan işçiye, kıdem tazminatı verilmeyeceğini hüküm altına altı. Hakaret ve diğer çalışma arkadaşlarına sataşma haklı fesih sebebi olarak görüldü.
Kıdem tazminatında emsal gösteririlecek kararın hikayesi Ankara'da yaşandı.
Türkiye'nin önde gelen bir süpermarketler zincirinin Keçiören Şubesi'nde, manav sorumlusu ile şube müdürü arasında Ramazan ayında yemek çıkıp çıkmayacağı konusunda tartışma yaşandı. Çııkan tartışmada mağaza müdürünün işçiye “yalan söylüyorsun” şeklindeki sözü üzerine davacı işçinin mağaza müdürüne hakaret ettiği ve sonrasında tarafların birbirini darp etti.
Mağaza yönetimi de olayın duyulmasının ardından hem manav sorumlusunu hem de şube müdürünü işten attı.
Manav sorumlusu haksız yere işten atıldığını gerekçe göstererek, kıdem, ihbar, fazla çalışma ücreti talep etti.
İş mahkamesi, davacıyı haklı bulurak işverenin işten atılan işçiye kıdem tazminatı ödenmesini hükmetti. İşveren ise mahkemenin kararını temyiz etti. Yargıtay ilgili dairesi de, işten atılma gerekçesinin haraket nedeniyle gerçekleştiğini belirterek kararı bozdu. Ancak iş mahkamesi kararında direndi. Bunun üzerine, dava Yargıtay Genel Kurulu'na geldi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, kıdem tazminatlarında emsal teşkil edeek bir karara imza attı.
Davacının iş yerindnen çalışma arkadaışına hakaret ve darp etmesi nedeniyle işten atıldığını belirterek, bu nedenle işten atılmanın haklı fesih maddesine girdiği kaydedildi.
Yargıtay Genel Kurulu, bu nedenle davacıya kıdem tazminatı ve diğer alacakların ödenmeyeceğini hüküm altına aldı.
Genel Kurul'un dava ile ilgili kararı şöyle:
"Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; davacının davalıya ait şirkette manav şefi olarak çalıştığı, olay günü davacı ile mağaza müdürü arasında Ramazan ayında yemek çıkarılmaması ve yemek bedellerinin ödenmemesi nedeniyle tartışma çıktığı, çıkan tartışmada mağaza müdürünün davacı işçiye “yalan söylüyorsun” şeklindeki sözü üzerine davacı işçinin mağaza müdürüne hakaret ettiği ve sonrasında tarafların birbirini darp ettiği, işveren tarafından her iki çalışanın da iş sözleşmesinin feshedilerek eşit işlem borcuna uyulduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, davacının işverenin başka bir işçisine sataşmak suretiyle ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan bu davranışı nedeniyle iş sözleşmesinin davalı tarafından feshi haklı sebebe dayandığından, ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır."