HAKİMLERİN HUKUKİ SORUMLULUĞU - EKSİK HARCIN ALINMADIĞI İDDİASI - MADDİ TAZMİNAT

HAKİMLERİN HUKUKİ SORUMLULUĞU - EKSİK HARCIN ALINMADIĞI İDDİASI - MADDİ TAZMİNAT

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
2017/4-2954 E.
2021/589 K.
20.5.2021 T.

MADDİ TAZMİNAT ( Hakimlerin Hukuki Sorumluluğuna Dayalı/HMK 46 Maddesinde Sınırlı Sayıda Belirtilen Sorumluluk Sebeplerinden Hiçbiri Bulunmadığından ve Hâkimlerin Yargılama Faaliyetinden Dolayı Tazminat Şartları Oluşmadığından Özel Dairece Davanın Reddine Karar Verilmesinin Yerinde Olduğu )

HAKİMLERİN HUKUKİ SORUMLULUĞU ( Tazminat - HMK 46 Maddesinde Sınırlı Sayıda Belirtilen Sorumluluk Sebeplerinden Hiçbiri Bulunmadığından ve Hâkimlerin Yargılama Faaliyetinden Dolayı Tazminat Şartları Oluşmadığından Davanın Reddine Karar Verilmesinin İsabetli Görüldüğü )

EKSİK HARCIN ALINMADIĞI İDDİASI ( Hakimlerin Hukuki Sorumluluğuna Dayalı Tazminat - HMK 46 Maddesinde Sınırlı Sayıda Belirtilen Sorumluluk Sebeplerinden Hiçbiri Bulunmadığından ve Hâkimlerin Yargılama Faaliyetinden Dolayı Tazminat Şartları Oluşmadığından Özel Dairece Davanın Reddine Karar Verilmesinin Yerinde Olduğu )

6100/m.46,47,48,49

ÖZET : Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Somut olayda HMK'nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat davası açma şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

DAVA : 1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, asıl ve birleşen davanın esastan reddine karar verilmiştir.

2. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

3. Genel Kurul incelemesine tabi işlerin duruşmalı olarak yapılmasını öngören ayrık ve açık bir düzenleme bulunmadığından davacının duruşma isteğinin reddine karar verilip, Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacının İstemi:

4. Davacı asıl dava dilekçesinde; Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının mahkeme hâkimi tarafından ön inceleme kurallarına uymamak, tahkikatı ve duruşmayı kanun hilafına yürütmek, yasal zorunluluk olan sulhe teşvik hususunu hatırlatmamak, ispata yönelik olarak sundukları belgeler mahkeme huzurunda kesin delil niteliği kazandığı hâlde kanuni bir neden göstermeden nazara almamak, duruşma tutanağı ile gerekçeli kararı kanuna aykırı düzenlemek, kesin delil niteliğindeki belgelerle zilyetliğin devir ve satış yoluyla kendilerine geçtiği hâlde davasını reddetmek ve yapılan keşifte bilirkişice dava konusu yerin değeri 14.036,20TL olarak belirlenmesine rağmen bu değer üzerinden harcı tamamlatmamak ve bu nedenle dava değeri itibariyle karar düzeltme hakkını ortadan kaldırmak suretiyle kanunun öngördüğü yargılama ilkelerine aykırı davranıldığını belirterek Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17.04.2014 tarihli ve 2012/570 E., 2014/120 K. sayılı hükmünü kanuna aykırı şekilde denetlemeyen ve düzeltilmesini sağlamayan Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkan ve üyelerinin hukuken sorumlu olduklarını ileri sürerek şimdilik 1.000TL maddi ve 1.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

5. Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17.04.2014 tarihli ve 2012/570 E., 2014/120 K. sayılı kararını veren hâkimin sorumluğundan bahisle davalı ... Hazinesine karşı açılan davada davacı şimdilik 1.000TL maddi ve 1.000TL manevi tazminat isteminde bulunmuş olup Yargıtay 16. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla) 15.12.2016 tarihli 2016/2 E., 2016/2 K. sayılı kararı ile aynı karardan kaynaklandığından bahisle dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2016/21 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

Davalı Cevabı:

6. Davalı ... vekili asıl ve birleşen dava cevap dilekçelerinde; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 46. maddesinde belirtilen koşulların mevcut olmadığını, yargılama faaliyetinde hukuka aykırılık bulunmadığını bu nedenle davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Özel Daire Kararı:

7. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 09.05.2017 tarihli ve 2016/21 E., 2017/22 K. sayılı kararı ile;

“…DAVA : Davacı asıl ve birleşen davaya ilişkin dava dilekçelerinde özetle; Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı 2012/570 esas 2014/120 karar sayılı tapu iptali ve tescil konulu davada, mahkemece yapılan keşif ile dava konusu taşınmazın değeri 14.036,20 TL olarak belirlendiği halde, mahkemece değer üzerinden harcın tamamlatılmadığını, bu nedenle dava değeri itibariyle karar düzeltme hakkının ortadan kalktığını, mahkeme kararı hatalı olmasına rağmen Yargıtay 16. Hukuk Dairesince onandığını belirterek maddi ve manevi zararının giderilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Cevap dilekçesinde, davanın zamanaşımına uğradığı, sorumluluk şartlarının oluşmadığı beyan edilmiştir.

GEREKÇE: Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle sorumlulukları, HMK'nun 46-49. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Yasa'da da gösterilen sorumluluk nedenleri, örnek niteliğinde olmayıp; sınırlı ve sayılı durumları ifade etmektedir.

Somut olayda, sorumluluğa dayanak yapılan olgular; mahkemece eksik harcın alınmaması, hatalı kararlar verilmesi ve karar düzeltme imkanının sağlanmamasıdır.

Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası ile sunulan belgeler getirtilmiş ve incelenmiştir.

Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Yukarıda açıklanan gelişim biçimi itibariyle, hukuki süreç işlemiş; davacı tarafından da yargısal yollara başvurulmuştur. Sınırlı ve sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiç birisi mevcut değildir. Şu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerekir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda, para cezasında yeniden değerleme oranında yapılması gereken arttırım miktarı ile dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda gösterilen nedenle;

1-)HMK.'nun 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın ve birleşen davanın esastan REDDİNE,

2-)HMK.'nun 49. maddesine göre takdiren 750,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,

3-)Asıl dava ve birleşen davada alınması gereken 62,80-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 68,30-TL harçtan düşümü ile kalan 5,50-TL'nin istek halinde davacıya iadesine,

4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir olunan 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,…” karar verilmiştir.

Kararın Temyizi:

8. Özel Daire kararı süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

9. Dava, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

10. HMK'nın 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK'nın 46. maddesinde “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a-) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b-) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c-) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d-) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e-) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.

11. Somut olayda HMK'nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat davası açma şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

12. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 20.05.2021 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.