HAKSIZ FESİH NEDENİ İLE İŞE İADE DAVASINDAKİ TAZMİNAT İLAMLI İCRAYA KONULAMAZ
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
2018/3413 E.
2018/7777 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:
2-Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda; ... İş Mahkemesi'nin davalının işe iadesine ilişkin verdiği kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nce onanarak kesinleştiğini, davalının onama ilamının kesinleştiğini haricen öğrenmesi üzerine İş Kanunu uyarınca işe başlatılmak üzere müvekkiline ihtarname gönderdiğini, ancak ihtarname ekine ilamın onandığını gösterir bir belge eklemediğini, kararın onandığını gösteren tebligatın yapılması gerektiğini belirterek davalının süresi içinde işe iade talebinde bulunmadığından bu ilama dayalı talep hakkının da bulunmadığı iddiası ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, iş kanununa göre makul süre beklenilmeden takip başlatılamayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas, 1997/776 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, "ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür." Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez.
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ... İş Mahkemesi'nin 30.12.2013 tarih ve 2012/341 Esas - 2013/612 Karar sayılı ilamı ile, "İşverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, davacının yasal sürede başvurmasına rağmen işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın davacının kıdemi ve fesih sebebi dikkate alınarak takdiren davacının beş aylık brüt tutar olarak tespitine, davacının işe iade için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer hakları olduğunun tespitine.." şeklinde karar verilmiştir. Görüldüğü üzere bahsi geçen alacaklarla ilgili olarak açık ve net, belirli bir miktar söz konusu olmayıp ilam bu haliyle likit bir alacağın tahsiline dair eda hükmünü içermediğinden ilamlı takibe konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bu durumda ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1014 Esas sayılı dosyası ile takibe konu yapılan takip dayanağı ilamda eda hükmü içeren 42,30 TL harç, 304,00 TL yargılama gideri, 1.500,00 TL vekalet ücreti ve faizleri yönünden takip yapılabileceği tabii olup anılan bu kalem alacaklar dışındaki alacak kısmı yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle icra emrinin tümden iptali şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.