Halk mı devlet için devlet mi halk için?
Malumunuz üzere, dünya devletleri global bir virüs krizi ile mücadele içerisindedir. Dünya devletleri, halkının sağlığı ve devletinin bekası için Corono Virüs için bir dizi yaptırımlar uygulamaktadır. Birçok Avrupa ülkesi, virüse kaşı bu mücadelede halkını mağdur etmemek adına ekonomik anlamda işçi-işveren sınıfı ayrımı gözetmeden eşit dağıtımlarda bulunmuş ve bu dağıtımlar neticesinde halkın istihdam edilen kesimi evlerinden çıkmamalarına rağmen geçimleri devletin teminatı altına alındığı için devam etmektedir.
Ülkemizde uygulamadaki veya ilerleyen safhalarda uygulanabileceği açıklanan tedbir paketlerine bakıldığında işveren sınıfının mağduriyeti bir nebze olsun giderilmeye çalışılsa da işçi sınıfında istihdam edilen vatandaş, göz önüne alınmamıştır. Bu durum bizlere şu soruyu sordurmaktadır. Devlet mi halkı için var olmalı yoksa halk mı devleti için? Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’mızın 2. Maddesinde ‘’Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir devlet olduğu’’ vurgulanmaktadır. Fakat içerisinde bulunduğumuz virüs salgını sürecinde, sosyal devlet ilkesinin kanunun uygulanmasında değil de kanun lafzında kaldığını düşünmeden edemiyoruz.
Devlet yetkilileri bir dizi önlemler silsilesi ile virüs salgını ile mücadele eder iken Yüce Türk milletine evden çıkmaması için defaatle uyarıda bulunsa da gördüğümüz üzere birçok özel sektör yöneticileri, ücretsiz izin adı altında çalışanlarını çalışma ortamından uzaklaştırmıştır. Üretime ve hizmete devam edilmeyen firmalar veya işyerlerinde maddi bir gelir elde edilemeyeceğine göre bu sürecin sonunda işçilerin işsiz sıfatını alacakları aşikârdır. Şuanda da ücretsiz izin adı altında maddi geliri olmayan bir nevi işsiz pozisyonundaki vatandaş ise her ne kadar devletimiz #EvdeKal uyarısında bulunsa da ekmeğini kazanmak için yine virüsün bulunma yüzdesinin fazla olduğu ortamlara ve sokağa çıkmak zorunda kalmaktadır. Devletimizin, ivedilikle işsiz kalan halkına destek çıkması , sosyal devlet ilkesi gereği hayatlarının idame ettirmelerini sağlayacak paket açıklamalarında bulunması gerekmektedir. Mücadele paketleri halk sağlığını korumaya ilişkindir. Lakin istihdamdan uzaklaştırılan işçi kesiminin maddi sağlığı da düşünülmelidir.
Hükümetimizin Alması gereken Bir Dizi Önlemler
1-)Öncelikle milyon ile hesap edilecek çok sayıda insanımız işsiz kaldı. Bu vatandaşımızın evlerindeki doğalgaz, elektrik ve su faturalarının ödenmesi bir müddet ötelense de virüs ile mücadelenin tamamlanıp sağlıklı bir sonuca ulaşıldığında bu faturaların ödenmesi halkımız için ciddi bir külfet oluşturacaktır. Bu nedenle hükümetimizin virüs salgını ile mücadele sürecinde zorunlu yaşam unsurları olan elektrik, su ve doğalgaz kullanımlarının devlet tarafından karşılanması için karar alınmalıdır.
2-)Hükümetimizin 1 milyon vatandaşımıza 1.000,00 Tl vereceğini açıklamış olması desteklenmesi adına güzel bir fikir ama yetmez. Çünkü işsiz kalan, ücretsiz izne ayrılan kişi sayısı çok daha fazla olması düşünüldüğünde çok yetersiz kalacağı aşikardır. İşinden olan her vatandaşımıza en aşağı asgari ücret düzeyinde ücret ödenmelidir ki hayatlarını hiç yoktan idame ettirebilsinler.