HAVALE BİR ÖDEME VASITASI OLUP, VAR OLAN BİR BORCUN ÖDENDİĞİNİ GÖSTERİR. BU KARİNENİN AKSİNİ HAVALEYİ GÖNDEREN ŞAHSIN İSPAT ETMESİ GEREKİR
T.C.
Yargıtay
13. Hukuk Dairesi
2017/3602 E.
2019/12683 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya 48.000,00 TL borç verdiğini, borcun tamamının banka havalesi yoluyla davalıya gönderildiğini, borcunun ödenmesi talepli ihtarnamenin davalıya çekildiğini, davalıya tebliğ edildiğini, borcun temerrüt tarihinin 19/04/2015 olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle … icra dairesinin 2015/991 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davacının kardeşi …’un, davalının kocası …’ye haksız fiili sonucunda … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/240 Esas sayılı dosyasında Ölüm sebebiyle açılan tazminat davası yargılaması sonunda, davalı …’e maddi ve manevi tazminat ödenmesi karar verildiği, adı geçen mahkemenin 15/01/2015 tarihli 7.celsesinde o dosyanın davalısı …’un vekili “…geçici ödeme şartları gerçekleşmediği gibi müvekkilimin kardeşi tarafından da davacı tarafa bu güne kadar peyderpey 50.000,00 TL üzerinde bir para verilmiştir” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldığı, taraflar arasında başkaca bir hukuki ilişki bulunduğuna dair dosyaya delil sunulmadığı, para transferinin yapıldığı tarihlerde ölüm sebebiyle taraflar arasında husumet bulunduğundan başkaca alacak-borç ilişkisi içine girmeleri hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davacı vekilinin … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/240 Esas sayılı dosyasının 7.celsesinde ki beyanı gereği, ödenen paranın borç alma veya verme sebebiyle değil, bahsi geçen davadaki tazminat talebine mahsuben ödendiği kanaatine varıldığından icra takibine itirazın iptali talebinin reddine karar verilmişse de, tazminat davası taraflarının işbu dava dosyası tarafları ile aynı olmadığı gibi dosyadaki mevcut verilere göre de bu ödemenin tazminat davasına mahsuben yapıldığı anlaşılmadığından somut verilere dayanmaksızın karar verilmesi hatalıdır. Ayrıca TBK 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir. Davacı taraf, davaya konu paranın borç olarak verildiği yolundaki iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür; buna bağlı olarak, davalı savunmasını ispat ile yükümlü olmayacaktır. Somut olay değerlendirildiğinde; davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca, bu gerekçeyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/son maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararındaki gerekçenin değiştirilerek hükmün bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde taraflara ayrı ayrı iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.