HUZURDA İMZA ATILMASINI SAĞLAMADAN BONOYU ALAN ALACAKLININ KUSURU
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
2016/5228 E.
2016/8731 K.
24.3.2016 T.
* HUZURDA İMZA ATILMASINI SAĞLAMADAN BONOYU ALAN ALACAKLININ KUSURU (Alacaklının Takip Dayanağı Senette Lehtar Borçlunun Tanzim Eden Diğer Borçlunun Avalist Olduğu/Alacaklı Borçlular İle Doğrudan İlişki İçinde Olduğundan İmzanın Adı Geçenlere Ait Olup Olmadığını Bilebilecek Durumda Olacağı - Bonodaki İmzanın Borçluların Eli Ürünü Olduğunu Kontrol Etmeden Ya da İmzanın Huzurunda Atılmasını Sağlamadan Bonoyu Alan Alacaklının İmzaya İtirazı Kabul Edilenlere Karşı Başlattığı Takipte Ağır Kusurlu Olduğu)
* ALACAKLININ BORÇLULAR İLE DOĞRUDAN İLİŞKİ İÇİNDE OLMASI NEDENİ İLE İMZANIN BORÇLULARA AİT OLUP OLMADIĞINI BİLECEK DURUMDA OLMASI (Bonodaki İmzanın Borçluların Eli Ürünü Olduğunu Kontrol Etmeden Ya da İmzanın Huzurunda Atılmasını Sağlamadan Bonoyu Alan Alacaklının İmzaya İtirazı Kabul Edilenlere Karşı Başlattığı Takipte Ağır Kusurlu Olacağı/İmza İtirazı)
* İMZA İTİRAZI (Alacaklının Takip Dayanağı Senette Lehtar Borçlunun Tanzim Eden Diğer Borçlunun Avalist Olduğu/Alacaklı Borçlular İle Doğrudan İlişki İçinde Olduğundan İmzanın Adı Geçenlere Ait Olup Olmadığını Bilebilecek Durumda Olduğu - Bonodaki İmzanın Borçluların Eli Ürünü Olduğunu Kontrol Etmeden Ya da İmzanın Huzurunda Atılmasını Sağlamadan Bonoyu Alan Alacaklının İmzaya İtirazı Kabul Edilenlere Karşı Başlattığı Takipte Ağır Kusurlu Olduğu)
* KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU İLE BAŞLATILAN İCRA TAKİBİ (İmza İtirazı - Alacaklı Borçlular İle Doğrudan İlişki İçinde Olduğundan İmzanın Adı Geçenlere Ait Olup Olmadığını Bilebilecek Durumda Olduğu/Bonodaki İmzanın Borçluların Eli Ürünü Olduğunu Kontrol Etmeden Ya da İmzanın Huzurunda Atılmasını Sağlamadan Bonoyu Alan Alacaklının İmzaya İtirazı Kabul Edilenlere Karşı Başlattığı Takipte Ağır Kusurlu Olacağı)
2004/m.170/4
ÖZET : Dava, imza itirazına ilişkin olup; alacaklının, takip dayanağı senette lehtar, borçlunun tanzim eden, diğer borçlunun avalist olduğu görülmektedir. Bu durumda alacaklı, borçlular ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın adı geçenlere ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilenlere karşı başlattığı takipte ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.Mahkemece alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçluların, icra mahkemesine başvurarak, takibe dayanak bonodaki imzaya itiraz ettiği ve takibin durdurulmasını istediği mahkemece, davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, tazminat talebinin ise reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK'nun 170/4. maddesine göre; imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder.
Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı senette lehtar, borçlu K... A.Ş.'nin tanzim eden, borçlu A. avalist olduğu görülmektedir. Bu durumda alacaklı, borçlular ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın adı geçenlere ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilenlere karşı başlattığı takipte ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.
O halde, mahkemece alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken, bu yöndeki talebin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.