İCRANIN İADESİNİ İSTEYEBİLMEK İÇİN İİK’NUN 40/2. MADDESİ GEREĞİNCE BOZMADAN SONRA VERİLECEK HÜKMÜN KESİNLEŞMESİ ZORUNLUDUR
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2020/7462 E.
2020/10014 K.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu, İş Mahkemesi ilamına dayalı takibe konu alacağın icra dosyasına yatırıldığını, daha sonra dayanak ilamın Yargıtay’ca bozulmasından sonra verilen davanın açılmamış sayılmasına dair kararın kesinleştiğini, ödenen bedelin iadesi talebinin icra müdürlüğünce; Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin bozma kararından sonra yerel mahkemenin vermiş olduğu açılmamış sayılma kararının sadece sınırlı tutulan yol ve yemek ücreti ile ilgili olup; ilamın tamamı ile ilgili olmadığı gerekçesiyle talebin reddedildiğini belirterek müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, hükmün, borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
İİK’nun 40. maddesi gereğince bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Anılan maddenin 2. fıkrasına göre ise, bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilip de, aleyhinde icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kat’i bir ilamla tahakkuk ederse; ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur. Bu haliyle, borçlunun icranın iadesini isteyebilmesi için İİK’nun 40/2. maddesi gereğince bozmadan sonra verilecek hükmün kesinleşmesi zorunludur.
6100 sayılı HMK’nun 150/1 maddesinde; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir”, aynı Kanunun 320/4. maddesinde ise; “Basit yargılama usulüne tâbi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır. Dolayısıyla dava tüm sonuçları ile ortadan kalkar.
Somut olayda; takip dayanağı … İş Mahkemesinin 03/01/2009 tarih, 2008/392 Esas, 2009/1086 karar sayılı kararının Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 05/03/2012 tarih, 2009/45783 Esas, 2012/6999 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, … İş Mahkemesinin 2012/356 esas sayılı dosyası ile yeni kayıt aldığı, 20/12/2012 tarih ve 2012/356 esas 2012/1214 karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu kararın 22/07/2013 tarihinde kesinleştiği, borçlunun buna istinaden İİK 40/2 hükmü gereğince ilamın ortadan kalkması sebebiyle yatırılan paranın iadesi talebinin İcra Müdürlüğünce 29/11/2013 tarihinde reddedildiği anlaşılmaktadır
Bu durumda mahkemece, şikayetin kabulü ile dayanak ilamın ortadan kalkması nedeniyle paranın iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.