İLK DAVAYI AÇARAK BOŞANMA SEBEBI YARATAN EŞ KUSURLUDUR

İLK DAVAYI AÇARAK BOŞANMA SEBEBI YARATAN EŞ KUSURLUDUR

T. C.

Yargıtay

2. Hukuk Dairesi

2018/5005 E.

2018/14720 K.

18.12.2018 T.

Özet: 

TMK 166/4’e dayanarak açılan boşanma davasında, ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan ve birlikte yaşamaktan kaçınan erkeğin tamamen kusurlu olduğu hususu gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olarak kabulü bozmayı gerektirmiştir.

Dava:

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları kabul edilerek tarafların boşanmalarına hükmedilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı-davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu’nun 166/4 maddesine dayalı işbu boşanma davasına esas alınan ilk boşanma davası; erkek tarafından, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, evliliğin sarsılmasına, tarafların ayrı yaşamasına davacı erkeğin kusurlu tutum ve davranışlarının sebebiyet verdiği ve hiç kimsenin kendi kusurlu tutum ve davranışlarına dayanarak hak elde edemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiştir.

Bu sebeple tanık anlatımlarında geçen olaylar erkeğin reddedilen boşanma davasından önce olduğu için bu vakıalar davalı- davacı kadın aleyhine değerlendirilemez. Bu durumda ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan ve birlikte yaşamaktan kaçınan erkeğin tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olarak kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurlu olup, Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur.

Bu duruma göre, davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi tazminat talebinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç:

Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ……’e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 176.60 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ….’ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.