İŞ ARKADAŞININ KONUŞMASINI GİZLİCE KAYDA ALDI TAZMİNATSIZ İŞTEN ATILDI!
Mahkeme tutanaklarına göre, olay aynı işyerinde çalışan iki arkadaşın gizlice konuşmalarını kaydetmesi ve bu konuşmaların işletme içinde üçüncü şahıslara dinletilmesi üzerine yaşandı.
Aynı banliyo hattında gişe görevlisi olarak çalışan iki arkadaş, kasada 200 TL açık verdi. İki arkadaş arasında inatlaşma sonucunda para kasaya konulmadı. Bunun üzerine, iki iş arkadaştan birisi S.K. isimli arkadaşının özel hayatına yönelik yaptığı sohbeti cep telefonu aracılığı ile kayda alıyor. Bu kayıtları da işyerinde çalışan diğer kişileri dinletiyor.
Olayın büyümesi üzerine, her iki işçinin çalıştığı taşeron şirket, konuyla ilgili idari soruşturma başlatıyor. Soruşturma sonucunda ise, arkadaşının ses kaydını izinsiz olarak alarak bunları başka kişileri dinleten işçinin iş akdini fesh ediyor.
İşten atılan işçi ise bunun üzerine, kıdem ve ihbar başta olmak üzere diğer alacakları için dava açıyor. İstanbul 4. İş Mahkemesi, davanın talebini kısmen haklı bularak işveren şirketin, kıdem ve diğer alacaklarının ödenmesi yönünde karar veriyor. İşveren kararı temyiz ediyor. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi de, olayın özel hayatın gizliliğini ifşa nedeniyle çalışanların iş akdininin fes edilebileceğini belirterek, kararın bozulmasını istiyor. Ancak yerel mahkeme kararında direniyor.
Bunun üzerine dava Yargıtay Genel Kurulu'na geliyor. Yargıtay Genel Kurulu da daire ile aynı yönde karar veriyor. Ve işçinin arkadaşının anlattıklarını izinsiz olarak ses kaydına almasının özel hayatın gizliliğine ihlal olduğu yönünde görüş bildiriyor.
Genel Kurulun kararı şöyle:
"Buna göre, gişe jeton satış görevlisi olan davacının 29.01.2010 tarihinde 23.00-07.00 nöbetini S. K., isimli işçiden devraldığı, bu işçinin kasada 200,00 TL açık olduğunu ve paranın ertesi gün getirileceğini beyan ettiği, kasada 30.01.2010 günü saat 16.30'a kadar 200,00 TL kadar açık olduğu, bu açığın 30.01.2010 günü akşam saatlerinde kapatıldığı, davacının açığın kapatılmasına rağmen S. K., isimli işçi ile yaptığı bu işçinin özel hayatına dair açıklamalarda bulunduğu konuşmayı gizlice telefonu ile kaydettiği, daha sonra aynı işyerinde çalışan N. S., isimli başka bir işçiye gizli numaradan dinlettiği, N. S., isimli işçinin de bu konuşmadan C. A.,isimli işçiye bahsettiği, bu hususun daha sonra çalışanlar arasında yayıldığı anlaşılmakta olup, davacı işçinin kasadaki açıkla ilgili olarak S. K., isimli işçi ile yaptığı bu işçinin özel hayatına dair açıklamaları da içeren konuşmayı gizlice kaydederek işyerindeki başka bir işçiye dinletmesinin S. K., isimli işçiye sataşma niteliğinde olduğu açıktır. Davalı şirketin de bu olayı öğrenmesi akabinde yaptığı idari soruşturması sonrasında davacı işçinin iş sözleşmesini feshetmesi işverenin diğer bir işçiyi gözetme borcu kapsamında haklı nedene dayanmaktadır.
Hal böyle olunca, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır. "