İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİNİN GERÇEK ÜCRETİ TESPİT EDİLEREK TAZMİNAT HESABI YAPILMALIDIR
T.C.
Yargıtay
21. Hukuk Dairesi
2019/2020 E.
2019/6886 K.
MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
A)Davacı İstemi;
Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde özet olarak; 110134,04 TL maddi tazminat ile 35000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken alınmasını talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabı;
Davalılar vekilleri cevap dilekçeleri ve akabinde özet olarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; 110134,04 TL maddi tazminat ile 15000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
… Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce; yargılama giderleri yönünden hüküm fıkrası değiştirilmek sureti ile 110134,04 TL maddi tazminat ile 15000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
E) Davalı …Ş.’nin Özetle Temyiz Nedenleri;
• Müvekkili şirketin tüm tedbirleri aldığı, aldırılan kusur raporunu kabul etmediklerini,
• Ceza dosyasında diğer davalının kusurlu bulunduğu, kusur raporunda işçiye yüklenen kusur oranının az olduğunu,
• İşin diğer davalıya anahtar teslimi yolu ile verildiği, taşeron sözleşmesi gereği diğer davalının olayda kusurlu olduğunu,
• Tazminat hesabının hatalı olduğunu,
• Hesap raporuna esas alınan hesaplama yönteminin hatalı olduğunu,
• 8399,40 TL olarak tespit edilen istinaf harcının hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
1-Dosyadaki temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, 23/04/2011 tarihli iş kazası nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece neticeten 110134,04 TL maddi tazminat ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının Ağrı içme suyu arıtma tesisi inşaatında çalışırken montaj demirine keser ile vurması sonucu demirin bir parçasının gözüne isabet etmesi neticesinde % 8,2 oranında malul kaldığı, iş kazasının gerçekleşmesinde davacının % 20 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, hesap bilirkişi raporunda asgari ücretin 3,75 katı üzerinden hesap yapıldığı ve mahkemece rapora itibarla hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, iş yeri ve/veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.
Somut olayda, hakkaniyete uygun maddi tazminatın tespiti açısından, sigortalının yaptığı iş, yaşı ve kıdemi belirtilmek suretiyle TÜİK’dan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile işin yapıldığı yer olan Ağrı ilindeki ilgili Meslek Odalarından sigortalının yaptığı işe karşılık alabileceği emsal ücretin sorularak, kazalı işçinin gerçek ücretini tereddütsüz olarak belirlenmeden ve davacının sendika üyesi olup olmadığı açıklığa kavuşturulmaksızın, tanık beyanları dikkate alınarak asgari ücretin 3,75 katı üzerinden yapılan hesaba itibarla maddi tazminata hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan şekilde davacının yaptığı iş tereddütsüz şekilde tespit edilmek sureti ile bu doğrultuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜİK ve ilgili meslek odalarından, sendika üyesi işçi olması halinde ise bağlı bulunduğu sendikadan yapmış olduğu iş ile ilgili alabileceği ücreti araştırmak ve hükme esas (09.11.2016 havale tarihli) hesap raporu tarihindeki doneler dikkate alınarak taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek maddi tazminata hükmetmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca BOZULMASINA, temyiz harcının davalılardan Aker İnşaat A.Ş.’ye iadesine
dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.