İŞÇİ İKEN SINAV İLE MEMUR OLUNMASI HALİNDE İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNİ FESHİ HAKLI DEĞİLDİR
TC
YARGITAY
9.HUKUK DAİRESİ
2017/16281 E.
2020/5614 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davalı Belediye Başkanlığında işçi olarak çalıştığını, davalı, işyerine 02.09.1988 tarihinde girdiğini, 15.07.1992 tarihinde aynı işyerinde Memur olarak işe başladığını, davalı işyerinde 02.09.1988 yılından 15.07.1992 tarihleri arasında işçi olarak çalışmış olduğum sürelerde geçen hizmet süresine ait kıdem tazminatının ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı alacağını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davacının öncelikle dava dilekçesinde de belirttiği üzere 1992 yılından itibaren devlet memuru olduğu ve emekli sandığından Kıdem tazminatını aldığını, müvekkil Belediyenin davacıya herhangi bir kıdem tazminatı borcu bulunmadığını, kaldı ki ;davacı işçi olarak çalıştığı 1988-1992 tarihleri arasında kıdem tazminatı hak etmiş olsa bile bu hakkı zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle; gerekçeleri itibarı ile olaya uygun ve denetime açık olduğu için bilirkişi tarafından hazırlanan 29/02/2016 havale tarihli rapor hükme esas alındığı, söz konusu raporda davalı vekilinin zamanaşımı iddiası değerlendirilerek ikili bir hesaplama yapıldığı, birinci hesaplamada davacının aynı kurumda işçi statüsünden memur statüsüne geçişi fesih olarak değerlendirildiği, ikinci hesaplamada ise hizmet akdinin emeklilik nedeni ile feshedildiğinin kabul edildiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı Belediyede işçi statüsünde çalışmakta iken memurluğa geçtiği, bu aşamada davacıya hiçbir fesih bildiriminde bulunulmadığı, davacının da istifası olmadığı ve davacının emekliliğe hak kazanarak işyerinden ayrıldığı anlaşıldığından bilirkişi raporundaki ikinci alternatife göre yapılan hesaplamanın doğru olduğu ve davacının kıdem tazminatına hak kazanacağı gerekçesiyle davacının kıdem tazminatının kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta davacı işçinin davalı işyerinde mevsimlik işçi olarak çalışırken 1992 yılında açılan memuriyet sınavına katılıp kazanarak memuriyete geçtiği, çalışmanın işçilik kısmının bu şekilde sona erdiği, ancak memuriyete geçişin kıdem tazminatı açısından haklı neden olmadığı, kaldı ki fesih tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla bir sürenin geçtiği ve davalı vekilinin süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu sonuç olarak iş akdinin 1992 yılında işçi tarafından haklı neden olmadan sonlandırıldığı anlaşılmakla şartları bulunmayan kıdem tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.