İŞÇİ İŞ AKDİNİ HASTANEYE GİTMESİNE İZİN VERİLMEMESİ NEDENİ İLE HAKLI OLARAK FESHETMİŞTİR. KIDEM TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİ YERİNDEDİR

İŞÇİ İŞ AKDİNİ HASTANEYE GİTMESİNE İZİN VERİLMEMESİ NEDENİ İLE HAKLI OLARAK FESHETMİŞTİR. KIDEM TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİ YERİNDEDİR

T.C.

Yargıtay

9. Hukuk Dairesi         

2015/13798 E. 

2018/7712 K.

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacı davalı iş yerinde 16/08/2005-26/05/2011 tarihleri arasında kesintisiz şekilde makineci olarak en son 900,00 TL net ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı yanca haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 30/11/2005 tarihinde işe girdiğini, 26/05/2011 tarihinde ustası ile tartışarak iş yerini terk ettiğini, kendisi ayrıldığı için tazminata hak kazanmadığını, haftada 5 gün 07:45-18:15 saatleri arasında çalıştığı için fazla mesai ve hafta tatili ücretine hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın tek taraflı olarak feshedilmesi nedeniyle davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İş sözleşmesinin kim tarafından, ne şekilde feshedildiği ve feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.
    Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır.
    Maddede düzenlenen bildirimli fesih, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için söz konusudur. Başka bir anlatımla belirli süreli iş sözleşmelerinde fesheden tarafın karşı tarafa bildirimde bulunarak önel tanıması gerekmez.
    Fesih bildirimi bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından ve karşı tarafın hukukî alanını etkilediğinden, açık ve belirgin biçimde yapılmalıdır. Yine aynı nedenle kural olarak şarta bağlı fesih bildirimi geçerli değildir.
    Fesih bildiriminde “fesih” sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir. Bazen fesih işverenin olumsuz bir eylemi şeklinde de ortaya çıkabilir. İşçinin işe alınmaması, otomatik geçiş kartına el konulması buna örnek olarak verilebilir. Dairemizce, işverenin tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına gitmesi halinde, bunu kabul etmeyen işçi yönünden “işverenin feshi” olarak değerlendirilmektedir.
    Fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 109. maddesinin bir sonucudur. Ancak yazılı şekil şartı, geçerlilik koşulu olmayıp ispat şartıdır.
    Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. Ulaşma, muhatabın hâkimiyet alanına girdiği andır.
    Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiği iddia edilmiş, davalı işveren ise davacının iş yerini terk ederek işten kendisinin ayrıldığını savunmuştur.
    Dosya içeriği ve taraf tanık beyanlarına göre; işyeri hekimi tarafından rahatsızlığı nedeniyle hastaneye sevk edilen davacının ustabaşından hastaneye gitmek için izin istediği, ustabaşının işlerin yoğun olduğunu gerekçe göstererek davacıya izin vermemesi üzerine davacının 26.05.2011 tarihinde işyerini terk ettiği ve bir daha işe gelmediği anlaşılmaktadır.
    Davacı iş akdini hastaneye gitmesine izin verilmemesi nedeni ile haklı olarak feshetmiştir. Kıdem tazminatına hükmedilmesi yerindedir. Ancak iş akdini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmadığından davacının ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile talebin kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    3-Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplanan fazla mesai alacağından karineye dayalı makul bir indirim (takdiri indirim) yapılarak alacağın hüküm altına alınması gerekirken, hakkın özüne dokunacak şekilde % 40 oranında indirim yapılarak bu alacağa hükmedilmesi de isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.