İŞÇİLER AYNI İŞYERİNDE BERABER ÇALIŞAN VE AYNI SEBEPLE HAK TALEP EDEN KİŞİLER OLUP DOĞRUDAN DOĞRUYA MENFAAT BİRLİĞİ İÇERİSİNDEDİRLER. BU NEDENLE TANIKLIK BEYANLARINA İTİBAR EDİLEMEZ
T.C.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
2018/8894 E.
2019/9540 K.
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili,davacının şoför olarak çalıştığını, davacının işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle davalıya ihtarname gönderildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin, bakiye yemek ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle feshedildiğini, fazla mesai yapıldığında ödendiğini, hafta tatili ve bayram ve genel tatillerde çalışılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece davacının taleplerine yönelik 2014/196 Esas 2015/250 Karar sayılı ilamı ile kıdem tazminatı, fark yemek ücreti, fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücret alacağının kabulü karar verilmiştir.Davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce ;Davacı haklı feshe dayalı olarak belirttiği fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödenmemesi iddiasını tanık ile ispatlamıştır. Aynı gün temyiz incelemesi yapılan dava dosyalarında davacıların birbirlerine tanık oldukları(2015/4898 E., 2015/34583 E., 36420 E.,) ve hesaplamaların tanık beyanlarına dayanılarak yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacılar aynı işyerinde beraber çalışan ve aynı sebeple hak talep eden kişiler olup doğrudan doğruya menfaat birliği içerisindedirler. Bu nedenle tanıklık beyanlarına itibar edilemez. Başkaca delilde sunulmamıştır. Bu nedenle davacının ispatlanamayan fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yemek ücreti farkı alacakları ile bu alacaklara bağlı kıdem tazminatının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş davacının ve diğer emsal dosyalarda davacılar aynı iş yerinde beraber çalışan ve aynı sebeple doğrudan talepte bulunduklarından menfaat birliği içerisinde olduğundan tanıkların beyanlarına itibar edilemeyeceği ve ayrıca başkaca delil sunulmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi davalı işveren hakkında açtığı davada kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, Ulusal Bayram ve genel tatil ücreti, yemek ücreti, izin ücreti talep etmiş Mahkemece isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizce verilen bozma ilamında işverene karşı dava açan ve aralarında menfaat birliği olan tanık beyanlarına göre ispata gidilemeyeceği gerekçesiyle fazla mesai ücreti, Ulusal Bayram ve genel tatil ücreti, yemek ücreti ve kıdem tazminatının reddi gerektiği açıklanmıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle fazla mesai ücreti, Ulusal Bayram ve genel tatil ücreti, yemek ücreti ve kıdem tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Aynı işverene karşı birlikte dava açan işçilerden … yönünden de Dairemizce aynı bozma kararı verilmiş Mahkemece direnme karar üzerine Dairemizce ;”Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dosya içeriğindeki hizmet akdinde işçinin fazla çalışma yapmayı peşinen kabul ve taahhüt ettiği kuralına yer verilip ek protokolde de fazla çalışmanın ücrete dahil edilerek ödendiğinden başkaca ücret ödemesi yapılmayacağına ilişkin düzenlemenin bulunduğu, bu durumda tanık beyanlarını destekler yan delillerin dosyada yer aldığı gibi davacının delilleri arasında işyeri kayıtlarına dayanılmasına karşın davalı işverence bu kayıtların da dosyaya sunulmadığı gözden kaçırılarak Dairemizce maddi hataya dayalı bozma kararı verildiği” gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır.
İşverene karşı dava açan tanıkların anlatımıyla davaya konu isteklerin ispatı noktasında tanık beyanlarının abartılı olup olmadığı değerlendirilmeli ve yine diğer yan delillerle desteklenip desteklenmediği üzerinde durulmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta;davacı tanıklarının anlatımları işyerinin özelliğine ve işçinin ünvanına göre abartılı olmayıp aynı zamanda iş sözleşmesinde fazla mesai ücretinin ücrete dahil olduğu açıklanmış olmakla bu durum işverence işyerinde fazla mesai yapıldığının kabulü olarak değerlendirilmeli ve menfeat birliği olsa da fazla mesai, Ulusal Bayram ve genel tatil ücreti ve yemek ücret farkı yönünden uygulamayı açıklayan tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Dosya içinde bulunan bilirkişi hesap raporu bu yönden değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Dairemizce daha önce verilen bozma ilamı maddi hataya dayalı olup; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kökleşmiş içtihatları maddi hataya dayanan bozma ya da onama ilamının usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı yönündedir(Yargıtay HGK. 17.1.2007 gün 2007/ 9-13 E, 2007/ 17 K.; Yargıtay HGK. 25.6.2008 gün 2008/11-448 E, 2008/ 454 K.). Ayrıca belirtmek gerekir ki,Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 4.2.1959 gün ve 1957/13 E, 1959/5 K, ve 9.5.1960 gün ve 1960/21 E, 1960/9 K, sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara yerel mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür. Bu karar uyarınca maddi hataya dayanan bozmaya uyulmakla usuli müktesep hak doğmayacağından somut uyuşmazlıkta davacının fazla mesai ücreti, Ulusal Bayram ve genel tatil ücreti ile yemek ücreti uygulaması bakımından iddiayı ispat ettiği kabul edilmelidir. Davacının ödenmeyen işçilik alacakları sebebi ile iş sözleşmesinin feshi 4857 Sayılı İş Kanun’un 24/2-e maddesine dayalı olarak haklı fesih nedeniyle kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,24.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.