İŞÇİNİN ÇALIŞMA ARKADAŞININ KİŞİLİĞİ AŞAĞILAYACAK ŞEKİLDE RESİMLERİ İŞ YERİNE ASMASI İŞVEREN AÇISINDAN HAKLI NEDENLE FESİHTİR.

İŞÇİNİN ÇALIŞMA ARKADAŞININ KİŞİLİĞİ AŞAĞILAYACAK ŞEKİLDE RESİMLERİ İŞ YERİNE ASMASI İŞVEREN AÇISINDAN HAKLI NEDENLE FESİHTİR.

T.C.

YARGITAY

22.Hukuk Dairesi

2011/420 E.

2011/3161 K.

Dava: Yerel mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S. B. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, iş akdinin davacının bazı resimler bulunan bir kağıdı davalı işyeri çalışanlarından E. Ş.’e bıraktığı gerekçesiyle haksız, geçersiz, kötü niyetli, fesihte ölçülülük ilkesine aykırı olarak 30.7.2009 tarihinde davalı işverenlik tarafından sona erdirildiğini, davacının daha önce benzer eylemlerde bulunmadığı, temiz işyeri sicili, çalışma süresi, işveren veya çalışan E. Ş.’in herhangi bir zarara uğramadığı dikkate alındığında fesihle gerçekleşen eylem arasında açık bir orantısızlık olduğu, iş akdinin feshinin ölçülülük ilkesi gereği ağır bir sonuç olduğunu belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, işyeri çalışanlarından olan E. Ş.’in müvekkil şirket yetkililerine hitaben yazdığı 29.7.2009 tarihli yazıyla davacının kendisine hitaben yazdığı ve inek resimleriyle şahsiyetini küçük düşürücü ifadelerin bulunduğu kağıdı, 28.7.2009 tarihinde kendisine verdiğini, davacının bu sayfayı kendisinin hazırladığını kabul ettiğini, bu davranıştan son derece rahatsız olduğunu ve kişiliğinin küçük düştüğünü beyan ettiğini, bu şikayet üzerine tutanak düzenlendiğini ve davacının iş sözleşmesinin İş Kanununun 25/II-d maddesi uyarınca feshedildiğini, davacının haksız eylemiyle fesih arasında orantısızlık olmadığını, davacının hareketinin hakaret teşkil ettiği gibi, müvekkili işyerinin diğer çalışanı olan E. Ş.’e açık saldırı ve sataşma olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iş akdinin davacının üzerinde bazı resimlerin bulunduğu bir kağıdı işyerinde çalışma arkadaşı E. Ş.’e bıraktığının tespit edildiği ve bu davranışının çalışma arkadaşının kişiliğini aşağılayıcı, küçük düşürücü ve sataşma hali oluşturduğundan bahisle İş Kanununun 25/II-d maddesi gereğince feshedildiği, iş akdinin feshinin son çare olduğu gözetilmeksizin, davacının işyerinde çalışan arkadaşına yönelik hazırladığı ve sadece bu arkadaşının görebileceği bir yere koyduğu hayvan resimlerinin ve bir kısım yazıların bulunduğu kağıttaki içerik değerlendirildiğinde, maksadını aşmış bir şaka eylemi olduğu, işçiye bu eylemi dolayısıyla herhangi bir uyarı, ihtar, kınama vs, bir başka ceza uygulanmaksızın iş akdinin feshinin son çare olduğu gözetilmeksizin yapıldığı, feshin haklı ya da geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle işe iade kararı verilmiştir.

İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

4857 Sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlarla benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (d) alt bendinde, işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.

Somut olayda, zarflama operatörü olarak çalışan davacı, vardiya değişiminde kendisinden sonra çalışmaya başlayan E. isimli işçinin bulabileceği yere, üzerinde bu kişinin ismi bulunan, inek resimleri, inek sağan kadın resminin yer aldığı, yanına elle , , yazılarının bulunduğu, üzerinde çalışılarak, zaman harcanarak düzenlendiği belli olan sayfayı bırakmıştır. Davacı, bu kağıdı kendisinin düzenlediğini ve ilgili kişiye ulaşması için görebileceği yere koyduğunu kabul etmekte, bu eylemi sadece şaka yapmak amaçlı olarak gerçekleştirdiğini savunmaktadır.

Dosya içeriğindeki belgelere göre, E. isimli işçi söz konusu kağıdı alınca işverene şikayette bulunmuş, işveren yetkililerince duruma dair tutanak tutulmuştur. Yargılama sırasında dinlenen E., davacının daha önce de çalışmasıyla ilgili bu tarz beyanlarının olduğunu, son durumu işverene yansıtmasaydı daha kötü olacağını düşündüğünü, olay günü üzerinde adı ve inek resimleriyle yazılar bulunan kağıdı vardiya değişiminde işyerine gittiğinde bulduğunda moralinin çok bozulduğunu, o gece boyunca çalışamadığını, veriminin düştüğünü, sabah davacının gelerek “sana bıraktığım hediyeyi beğendin mi?” demesi üzerine de işverene giderek şikayette bulunduğunu, ardından da ücretli izne ayrıldığını ifade etmiştir.

Davacının eylemleri sonucu E. isimli işçinin moralinin bozulduğu, çalışmasını engellediği, önceki sözlü davranışlarını dikkate alarak durumun daha da kötüleşmemesi için işverene şikayette bulunduğu, ücretli izne ayrılmayı istediği sabittir. Bu davranış açıkça işverenin bir başka işçisine sataşma niteliğindedir, basit bir şaka eylemi olarak değerlendirilemez. Fesih haklı nedene dayanmaktadır. İşe iade isteğinin reddi gerekirken, hatalı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Belirtilen nedenlerle, 4857 Sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Yerel Mahkemenin yukarda tarih ve sayısı belirtilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,

2- Davanın reddine,

3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 30,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya ödenmesine,

5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6- Peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, 20.10.2011 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.