İŞÇİNİN EMEKLİ OLDUĞU TARİHTEN SONRA İŞE DEVAM ETMESİ VE İHBAR SÜRESİNİN HESABINDA EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞMA SÜRESİ DİKKATE ALINIR
T.C.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
2016/33788 E.
2020/17791 K.
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 29.10.2007- 17.03.2014 tarihleri arasında “makineci” olarak davalı işverenlikte 1.800,00 TL. son ücret ve 140,00 TL yol ücreti karşılığı çalışan müvekkilinin 2013 yılı Ekim ayında emekliliğe hak kazandığını, işveren tarafından kendisine 6.500,00 TL kısmi kıdem tazminatı ödendiğini, müvekkilinin ara vermeksizin çalışmaya devam edip 17.03.2014’de kıdeminin eksik verildiği ve diğer işçilik alacaklarını talep etmesi karşılığında işveren tarafından iş akdinin haksız bir şekilde feshedilerek müvekkilinin hesabına 7.750,00 TL yatırıldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı,ihbar tazminatı,yıllık izin ücreti fazla mesai alacağı ve resmi tatil ücreti alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belirsiz alacak davası olarak açılamayacak davanın esasa girilmeden reddi gerektiğini, 14.250,00 TL. kıdem tazminatı ödendiğinden tekrar istenemeyeceğini, son aylık net ücretinin 1.610,81 TL. olduğunu, her ay ücretin bankaya yatırıldığını, aylık ücret bordrolarının ihtirazi kayıtsız imzalı olduğunu, haftalık 45 saati aşan bir çalışma olmadığını, fazla mesai yapılmadığını, cumartesi- pazar işyerinin kapalı olduğunu, yıllık izin ücreti hakkı bulunmadığını, resmi tatillerde faaliyet olmadığından ücretin istenmesinin kötü niyetli olduğunu,beş tanıktan dördünün işverenle davaları olup arada husumet bulunduğundan bu tanıklara itibar edilemeyeceğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacının davalı nezdinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları nazara alınarak 12/12/2007 – 25/10/2013 tarihleri arasında 5 yıl 10 ay 13 gün çalıştığı, davacının giydirilmiş brüt ücretinin 2.657,48 TL olduğu, davalının zaman aşımı itirazı süresinde yapılmadığından itibar edilmediği, davalı feshin tazminat gerektirmeyecek şekilde yapıldığını ispat edemediği,bilirkişi tarafından hesaplanan işçilik alacaklarının ödendiğini davalı ispat edemediğinden davanın kısmen kabulüne, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacakları ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta davacı işçi ekim 2013 yılında emekli olmasına rağmen işyerinde çalışmaya devam ettiğini ve 17.03.2014 tarihine kadar çalıştığını,işçilik alacaklarının talebi üzerine işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ve kıdem tazminatının bir kısmının ödendiğini ileri sürerek,kıdem tazminatı farkı,ihbar tazminatı,yıllık izin ücreti,fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ekim 2013 tarihinde emekli olduğu sonrasına ait çalışmanın varlığının husumetli olmayan tanık beyanları ile doğrulandığı belirtilerek emeklilik tarihine kadar kıdem tazminatı hesabı yapılmış ve aynı tarih itibariyle ihbar tazminatı belirlenmiştir.Mahkemece ekim 2013 tarihindeki emeklilik olgusuna göre hesaplanan her iki tazminatın kabulüne dair hüküm kurulmuş,kararı sadece davalı işveren temyiz etmiştir.
Davacının emeklilik sonrasında ara vermeksizin çalışmaya devam ettiği işyerinde çalışmış ve daha sonra işverene dava açmış davacı tanıklarının beyanları dışında davalı tanıklarından …’nin anlatımı ile de ispatlanmış olup,hesaplamanın davacının iddia ettiği gibi 17.03.2014 tarihine göre yapılması gerekir ise de; kararı davacı taraf temyiz etmediğinden kıdem tazminatı itibariyle bozma kararı verilmemiştir.
İşçinin emekliliği halinde ihbar tazminatına hak kazanılmayacak olup,emeklilik sonrasında çalışmaları 6 aydan az olduğundan,ihbar tazminatının 2 haftalık süre için hesaplanması gerekirken 56 günlük ihbar tazminatı hesabı yapılarak ,istekle ilgili hüküm kurulması hatalı olup,kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.