İŞÇİNİN HERKESİN İÇİNDE AMİRİNE KÜFRETMESİ VE SONRASINDA ÖZÜR DİLEMESİ HAKLI NEDENLE FESHİ ORTADAN KALDIRMAZ
T.C.
Yargıtay
22. Hukuk Dairesi
2017/6564 E.
2017/6237 K.
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde servis şoförü olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının tahsilini, istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin şirket çalışanlarından başka bir işçiye sövmesi nedeniyle İş Kanunun 25/…-d hükmü uyarınca haklı sebeple feshedildiğini, fazla çalışma karşılığının bordroya yansıtılarak ödendiğini ve alacakların zamanaşıma uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, servis şoförü olarak çalışan davacının, olaydan önceki gün sabah 07.00’de işine başladığı 24 saat çalıştıktan sonra ertesi gün sabah 07.00 ‘de mesaisini tamamladığı işyerinden ayrılacağı sırada vardiya amirinin bir servis daha yapmasını istediği, davacının hastaneden randevu aldığını, oraya gitmek istediğini söylemesine karşın kabul edilmediği, vardiya amiri tarafından davacının beyanlarının başka bir vardiya amirinin aksine kendi dediğinin yapılmaması şeklinde algılanması nedeniyle olayın vukubulduğu, 24 saat çalışan servis şoförünün yeniden araç kullanmasının istenmesinin işçi için olduğu kadar, yol ve yolcuların ve yoldaki üçüncü kişilerin güvenliği açısından uygun bir istem ve talimat olmadığı 24 saat işyerinde olan davacının o saatten sonraki vücut, zihin, algı yorgunluğu nazara alınmadan mesai saati sonrasında yeniden araç kullanmasının istenmesi, hastaneye gideceğini söyleyen davacının bu beyanına nedensiz yere itibar edilmemesinin doğru olmadığı bu itibarla tartışmayı başlatanın da davacı olmadığı, bunun sonrasında çıkan tartışmadaki hakaret içeren sözleri, karşısındaki kişi bakımından cezai yönden şikayet hakkını doğurur bir eylem ise de, davalı işverene İş Kanunu açısından haklı nedenle fesih hakkını vermeyeceği işin ve işyerinin niteliği nazara alındığında ancak geçerli nedenle fesih sonucunu doğuracağı davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesi ile talebin kabulüne, karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davalı tarafça yapılan fesih işleminin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin II’nci bendinin (d) fıkrasına göre, işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene veya aile üyelerinden birine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile işverence yapılan feshin haksız olduğu kabul edilmiş ise de bu kabul dosya kapsamına uygun değildir.
Davalı yukarıda açıklanan savunmasına dayanak olarak feshe konu olaya dair tutanak tutup tanık dinletmiştir. Dinlenen davalı tanıklarının beyanları ve olay tutunağı ve davacı tarafın beyanlarına göre, vardiya amirine herkesin içinde küfür ve hakaret ettiği anlaşılmıştır. Bu durum yazılı savunmasına göre davacının da kabulündedir. Davacının olay sonrasında özür dilemesi de haklı feshi ortadan kaldırmaz. Bu davranışlar 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25 II-d maddesi kapsamında sataşma niteliğinde olduğundan işverence yapılan fesih haklı olup davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.