İŞÇİNİN, İŞVERENE VE İŞE SÖVMESİ, YASAL OLARAK İŞVEREN YÖNÜNDEN HAKLI FESİH SEBEBİDİR
T.C.
Yargıtay
7. Hukuk Dairesi
2013/19423 E.
2014/3949 K.
Mahkemesi : Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 12/04/2013
Numarası : 2010/414-2013/357
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine
2-Davacı, davalı işyerinde kurye olarak çalışırken 12.7.2010 günü işyerinde şoför olarak çalışan ve aynı zamanda müdürün eşi olan Paşa isimli işçinin kusuru yüzünden gece saat 21.00 den sonra da işe devam etmesinin tehditvari bir usulde kendisine söylendiğini ve “işini yap yapmıyorsan s.. ol git” denildiğini, müdürün de buna sessiz kalması nedeniyle işyerinden kovulmuş olduğundan bahisle haksız fesih nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai alacağının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacının işyerindeki başka bir işçi ile tartışması sonucunda işi bıraktığını, kendisinin kovulmadığını hatta olaydan sonra işe çağrılmasına rağmen “kovulduğum yere gelmem” diyerek işe devam etmemesi üzerine devamsızlık tutanaklarını tutularak iş akdinin devamsızlık nedeniyle haklı olarak feshedildiğini ve tüm fazla çalışmalarının karşılığının izin ya da ücret olarak ödediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, 12.07.2010 tarihinde işyerinde yaşanan tartışmada davacının küfürlü konuştuğu iddiası ile acente sahibi ve müdürü dolayısı ile işveren vekili sıfatını haiz Sercan adlı kişinin eşi Paşa tarafından işyerinden kovulduğu, Sercan Hanımında bu duruma sessiz kaldığını ikrar ettiği, cereyan eden olay ile ilgili olarak tutanak tanzim edilmediği ve davacının konu ile ilgili olarak savunmasının alınmadığı anlaşıldığından .. biçimsel şekillerine uyulmadığından feshin haksız olduğunun anlaşıldığı, gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ve fazla mesai talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İş akdinin kim tarafından feshedildiği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 25 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendi gereğince, işçinin işverene veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işverene iş sözleşmesini haklı fesih imkânı verir. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmesi de şart değildir.
Somut olayda, 12.7.2010 tarihinde davacının, işini bitirip işyerine dönmesinden sonra dağıtımı yapılmayan bir kargonun, alıcısı tarafından ısrarla istenmesi nedeniyle davacıdan bu kargoyu yerine ulaştırmasının istendiği, bunun üzerine olayın bizzat şahidi olan tanık Ö. M.. ’ın ve Müdür S. E..’in beyanına göre davacının “işini de sinkaf ederim kargosunu da ..” şeklinde sözler söylediği ve o anda müdüre S. H..ın el kol hareketleri ile tepki verdiği, bunun üzerine müdürenin eşi olan ve işyerinde şoför olarak çalışan Paşa isimli işçinin, davacıya hitaben “işini yaparsan yap yapmazsan s…r git” şeklinde sözler söylediği ve davacının da işyerini terk ederek gittiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı, iş akidinin haksız olarak sona erdirildiğini beyan etmiş ise de, davacının işverene ve işe sövmesi, yasal olarak işveren yönünden haklı fesih sebebidir. Bu nedenle, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, mahkemece, yazılı şekilde, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalıya iadesine 17/2/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.