İŞE GİRİŞ SAATLERİNE İLİŞKİN KAYITLARIN TUTARLI OLMAMASI DURUMUNDA TANIK ANLATIMLARINA GÖRE DEĞERLENDİRME YAPILMASI GEREKİR
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
2015/18257 E.
2017/22166 K.
29.12.2017 T.
DAVA:
Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 03.10.2006 – 07.09.2011 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde Web Grafik Bölümünde iş sözleşmesinin feshi tarihinde aylık net 3.500,00 TL ücret ile çalıştığını, ancak resmi kayıtlarda davacının aylık ücretinin asgari ücret olarak gösterildiğini, davacının aylık ücretinin asgari ücrete karşılık gelen kısmının davacının banka hesabına yatırılarak ve kalanının da elden makbuz karşılığında ödendiğini, davalı şirket tarafından çalışanlara yemek yardımı ve sağlık sigortası yardımı yapıldığını, ayrıca davacıya aylar itibariyle değişen miktarlarda prim ödemesi yapıldığını, davacının davalıya ait işyerinde ayda 225 saat, hafta tatillerinde her ayın 3 haftası Cumartesi günleri ve 1 haftası Cumartesi ve Pazar günleri, genel tatil günleri ve dini bayramların birinci günü dışında kalan bayram günlerinde çalıştığını, davacının fazla çalışma yaptığının ücret bordroları ile sabit olduğunu, ücret bordrolarında davacının aylık çalışma süresi 225 saat olarak gösterildiğini, davacının bu süreleri aşan sürelerde fazla çalışma yaptığını ve yaptığı fazla çalışmalar karşılığı hak ettiği ücretlerin davacıya ödenmediğini, davacının izin ücreti alacağı bulunduğunu iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı tarafından davalı şirket aleyhine … 12.İş Mahkemesi’nin 2011/228 esas sayılı dava dosyası ile açılan işe iade davasının davalı şirket tarafından kabul edildiğini, davacının işe dönmediğini, davanın kabulü durumunda davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının davacının imzasını taşıyan ücret bordrolarındaki ücretlere itibar edilerek hesaplanması gerektiğini, davacının ücret, fazla çalışma v.s ücretlerine ilişkin taleplerinin yazılı kayıt ile kanıtlanması gerektiğini ve tanık kanıtına itibar edilemeyeceğini, davacının imzasını taşıyan ve davacı tarafından imza inkarında bulunulmayan 2010 ve 2011 yıllarına ait 19 adet ücret bordrosu bulunduğunu, işyerine giriş çıkış kayıtlarından, davacının 2010 yılında 43 gün ve 2011 yılında 29 gün izin kullandığının anlaşıldığını, davacının işyerinde yönetici olarak çalışması nedeniyle vardiya yöntemine tabi olarak çalışmadığını, çalışma süresinde izinlerini kendisinin ayarladığını ve izin ücreti talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının açtığı işe iade davası sonrasında 10 günlük yasal sürede işe başlamak için işverene başvurmadığı için feshin geçerli hale geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı, dava dilekçesi ile fazla mesai ücreti talep etmiş olup mahkemece dosya arasında bulunan işe giriş çıkış kayıtlarına göre davacının esnek çalışma saatlerinin bulunduğu ve fazla mesai yapmadığı gerekçesiyle fazla mesai talebinin reddine karar verilmiştir.Ancak dosyaya sunulu işe giriş çıkış saatlerine ilişkin kayıtlar incelendiğinde kayıtların tutarlı olmadığı, davacının giriş yaptığı saat ile çıkış yaptığı saatin aynı olduğunu gösteren kayıtlar bulunduğu görülmekle dinlenen davacı tanıklarının beyanlarında belirttiği çalışma saatleri, dinlenen tanıkların davacı ile beraber çalıştıkları süreler dikkate alınarak bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve davacının fazla mesai ücreti talebi hakkında buna göre karar verilmelidir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi