ISLAH İLE TALEBİN ARTIRILAN KISMINA İLİŞKİN HARÇ YATIRILMADIĞINDA YÖNTEMİNCE KESİN SÜRE VERİLMESİ GEREKİR. VERİLEN KESİN SÜRE İÇERİSİNDE YATIRILMAMASI HALİNDE ISLAH HİÇ YAPILMAMIŞ KABUL EDİLEREK YARGILAMAYA DEVAM EDİLİR

ISLAH İLE TALEBİN ARTIRILAN KISMINA İLİŞKİN HARÇ YATIRILMADIĞINDA YÖNTEMİNCE KESİN SÜRE VERİLMESİ GEREKİR. VERİLEN KESİN SÜRE İÇERİSİNDE YATIRILMAMASI HALİNDE ISLAH HİÇ YAPILMAMIŞ KABUL EDİLEREK YARGILAMAYA DEVAM EDİLİR

T.C.

Yargıtay

9. Hukuk Dairesi         

2020/3015 E. 

2020/10274 K.

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin gece resepsiyonisti olarak çalıştığını, 20.04.2015 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesini emeklilik sebebi ile haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının işyerinde bir başka işçi ie 15.04.2015 tarihinde tartıştığını, diğer işçinin 16.04.2015 tarihinde istifa ederek ayrıldığını, davacının ısrarla 20.04.2015 tarihinde savunma vereceğine ilişkin tutanak tutulduğunu, savunma vermekten imtina ettiğini, iş sözleşmesinin 20.04.2015 tarihinde feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti :
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, işyerinde bir başka işçi ile kavga eden davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesinin olayların gelişimine uygun olduğu gerekçesi ile kıdem tazminatının reddine, izin ücret alacağının son ay ücret bordrosu ile dava öncesinde ödenmesi sebebi ile reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine 07.10.2019 tarihli bozma ilamı ile karar bozulmuş, bozma ilamına uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı, taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere davalının tüm, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında ıslah dilekçesinin hükme esas alınıp alınamayacağı uyuşmazlık konusudur.
    Islah, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 177. maddesi gereğince tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair 22.07.2020 kabul tarihli 7251 sayılı Kanun’un 18. maddesi ile 6100 sayılı Kanun’un 177. maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere “(2) Yargıtay’ın bozma kararından veya Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya İlk Derece Mahkemesine gönderildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” ibaresi eklenmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 181. maddesinde; “Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    492 sayılı Harçlar Kanunu’nun “Noksan tesbit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi” başlıklı 30. maddesi ise;
    “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409’uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” hükmünü içermektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece verilen ilk karardan önce davacı tarafça ıslah dilekçesinin sunulduğu ancak harcının yatırılmadığı, mütakip celse Mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, 07.10.2019 tarihli bozma kararı kıdem tazminatı talebinin kabul edilmesi gerektiği yönünde kararın bozulduğu, bozma ilamına uyan Mahkemece, ıslah harcı yatırılmadığından dava dilekçesindeki miktar doğrultusunda kıdem tazminatının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    Islah harcının yatırılmaması halinde 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi gereğince işlem yapılması, davacıya ıslah ile taleplerin artırılan kısımlarının harcını yatırması için yöntemince kesin süre verilmesi, verilen kesin süre içerisinde yatırılmaması halinde anılan Kanun’un 181. maddesi gereğince ıslah hiç yapılmamış kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, davacı tarafa ıslah harcını yatırmak üzere süre verilmeksizin dava dilekçesindeki talep doğrultusunda karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 01/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.