ISLAH İŞLEMİ İÇİN VERİLEN SÜRELER HMK M.181 DE ÖNGÖRÜLEN KESİN SÜREYE TABİ DEĞİLDİR
T.C.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
2020/7553 E.
2020/19999 K.
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 28.06.2006 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalıştığını, iş akdini 4857 sayılı İş Kanunu’nun İş K. 24/1-a maddesi gereğince haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, kısmen kabul kararı verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 10.12.2019 tarihli, 2017/25966 esas ve 2019/22854 karar sayılı ilamı ile ”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun kısmen ıslaha ilişkin 181. maddesine göre; “(1) Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” Somut olayda mahkemece, 25/02/2015 tarihli celsede davacı vekiline davayı ıslah edip karşı tarafa tebliğ işlemini gerçekleştirmek üzere 25/03/2015 tarihine bırakılan gelecek celseye kadar kesin süre verilmesine karar verilmiş olup, davacı vekilince 09.03.2015 tarihinde ıslah harcı yatırılmak suretiyle dava kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları yönünden ıslah edilmiştir. Ne var ki; hakim tarafından ıslah işleminin yapılabilmesi için kanunda açıkça düzenlenen süreyi aşacak biçimde süre verilemeyecek olup ıslah işlemi yasal süresi içinde yapılmamış bulunmaktadır. Mahkemece ıslahın süresinde yapılmadığı dikkate alınarak, kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları yönünden ıslah işlemi hiç yapılmamış gibi hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi yerinde değildir.” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilmek suretiyle ıslah işlemi hiç yapılmamış gibi kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının ıslah işleminin süresinde olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09/05/1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Dairemizce verilen 10.12.2019 tarihli, 2017/25966 esas ve 2019/22854 karar sayılı ilamda her ne kadar hakim tarafından ıslah işleminin yapılabilmesi için kanunda açıkça düzenlenen süreyi aşacak biçimde süre verilemeyeceği, ıslah işleminin yasal süresi içinde yapılmamış bulunduğu,buna göre mahkemece ıslahın süresinde yapılmadığı dikkate alınarak, talep konusu alacaklar yönünden ıslah işlemi hiç yapılmamış gibi hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile bozma kararı verilmiş ise de, konunun yeniden ele alınması neticesinde; kısmen ıslah hükümlerinin düzenlendiği Hukuk Muhakemeleri Kanununun 181. maddesinde öngörülen kesin sürenin, duruşmada tutanağa geçirilmek suretiyle yapılan ıslah işlemine ilişkin usul işlemlerinin yapılması harç bakımından tamamlanması için verilmesi gereken bir süre olduğu, bunun dışında ıslah işlemi için verilen sürelerin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 181. maddesinde öngörülen kesin süreye tabi olmadığı ve tahkikat sona erinceye dek ıslah işlemi yapılabileceği kabul edilmiş olup, buna göre ise davacının ıslah işleminin süresinde olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece önceki maddi hataya dayalı bozma ilamına uyularak verilen karar isabetli bulunmadığından yeniden bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 24.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.