İŞVERENCE YAPILAN FESİH BİLDİRİMİNİN, TEBLİĞ EDİLDİĞİNİN İSPATINDA TANIK BEYANLARI YETERLİ GÖRÜLMEMEKTEDİR

İŞVERENCE YAPILAN FESİH BİLDİRİMİNİN, TEBLİĞ EDİLDİĞİNİN İSPATINDA TANIK BEYANLARI YETERLİ GÖRÜLMEMEKTEDİR

T.C.

YARGITAY 

22. Hukuk Dairesi

2019/1059 E.

2019/5519 K.

07.03.2019 T.

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine ve boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatına dair karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı … Genel Müdürlüğü vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı …Ş. vekili; diğer davalı … Genel Müdürlüğü tarafından sözleşme süresinin bitiminden önce feshedilmesi sebebiyle, feshin son çare olması ilkesi de gözönünde bulundurularak davacının iş akdinin haklı ve geçerli sebeple süresinde yazılı fesih bildirimi ile feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesi tarafından, davalı şirketin davacıyı çalıştırabileceği başka işyeri bulunmadığı, davacının işyerinde değerlendirilme imkanı bulunmadığından işletmesel karar nedeniyle feshin kaçınılmaz olduğu, davalılar arasındaki özel güvenlik alımı işine dair sözleşmenin sona ermesine ilişkin durumun geçerli fesih sebebi oluşturduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19.10.2017 tarihli ilamıyla fesih bildiriminin davacıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması tebliğ edildiğinin ispat edilmesi halinde feshin son çare ilkesi kapsamında araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi yönünden karar bozulmuştur. Bozma ilamına uyan Mahkemece tutanak tanıkları dinlenmiş, fesih bildiriminin davacıya bildirildiği ve feshin son çare ilkesi gözetilerek fesih yapıldığı kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu: Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse Aynı Kanununun 21.maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.

İş Kanununun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25.maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu aranmaz.

Somut olayda, davalı tarafça, davacıya iş sözleşmesinin feshinin yazılı fesih bildirimi ile tebliğ edildiği ancak davacı tarafından fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina edildiği savunulmuş buna dair de dosya içerisine tanık imzaları içeren tutanak sunulmuş ancak Mahkemece bu husus değerlendirilmeksizin karar verilmiştir. Dairemizin 22.02.2018 tarihli bozma ilamı ile bu hususa ilişkin tutanak tanıkları dinlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi yönünden karar bozulmuştur. Bozma ilamına uyan Mahkemece tanıklar dinlendikten sonra fesih bildiriminin tebliğ edildiği kabul edilmiş ise de tanık beyanlarında anlatılan tebliğ usulü dikkate alındığında açık kesin fesih sebebini içeren fesih bildiriminin davacıya usulüne uygun tebliğ edildiği ispat edilmiş değildir. 4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinde öngörülen yazılı şekil şartına uymamak feshi geçersiz kılar. Yazılı fesih bildiriminde, fesih açık ve kesin sebebinin gösterilmemesi, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesi anlamında feshin geçersizliği sonucunu doğurur.

Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM:

Yukarıda açıklanan gerekçe ile;

1- Mahkemenin esas ve karar numarası yukarıda yazılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının … Güvenlik Hizmetleri A.Ş iş yerindeki İŞE İADESİNE,

3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalının ödemesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının dört aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,

4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin BELİRLENMESİNE,

5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

7-Davacı tarafından yapılan 132,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

8-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.03.2019 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.