İŞYERİNDE 'DUYGUSAL İLİŞKİ' HAKLI FESİH SEBEBİ SAYILDI!
Yargıtay, işyerlerinde yaşanan duygusal ilişkilerin 'iş kanundaki' yeri ile ilgli emsal teşkil edecek bir karara imza attı. Buna göre, Yargıtay, Adana'da bir üniversite hastanesinde iki doktor arasında yaşanan örnek olayla ilgili davadan yola çıkarak, duygusal ilişkinin ortaya çıkması üzerine 6 gün içinde yapılacak işten çıkarmaların haklı fesih maddesine gireceğini hükmekti.
Yargıtay kararlarına göre, emsal teşkil edecek davada süreç 2011 yılında başladı. Adana'da bulunan bir üniversite hastenesinde görev yapan iki doktor arasında duygusal ilişki yaşandı. Tutanaklarda evli oldukları ifade edilen doktorların, nöbet odasında öpüştükleri ve bu ilişkinin hastane içinde de çalışma arkadaşları tarafından bilindiğine yönelik iddialara yer verildi. Bu ilişki hastane yönetimi tarafından duyuldu. Hastane yönetimi de doktorların iş akdini son verdi.
Doktorlardan birisi iş akdininin yasaya aykırı olarak fes edildiği gerekçesiyle, hastane yönetimi hakkında kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacağı davası açtı. Dava Adana İş Mankemesi'nde görüldü.
Mahkeme, iş akdinin fesh edilmesi işleminin süresi içinde yapılmadığını belirterek dolaysıyla, doktorun işten çıkarılmasının haklı fesih maddesine girmeyeceğini hükmetti. Bu hüküm doğrultusunda iş mahkemesi, doktorun kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücretlerinin kısmen kabul edilmesi yönünde karar verdi.
İşveren konumunda bulunan hastane yöneti ise kararı temyiz etti.
Temyiz başvurusunu değerlendiren Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, ise bu tür durumlarda emsal teşkil edecek bir karar verdi. Daire, işverenin bu tür durumlarda ve olayın kanıtlanmış olması halinde altı gün içinde çalışanın iş akdinin fesh edilebileceğini hükmetti. Ve bu doğrultuda iş mahkemesinin kararının bozulması gerektiği yönünde karar verdi. Dairenin kararında şu ifadelere yer verildi:
"... işverenin fesih hakkını 4857 Sayılı Kanun'un 26. maddesindeki altı iş günü olan hak düşürücü süre geçmeden kullandığı, bu sebeple haklı feshin süresinde yapıldığı kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. "