KAMBİYO SENETLERİ, MENFİ TESPİT DAVASI
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
2016/3166 E.
2016/9837 K.
______________
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR:
Davacı, 06.09.2012 tarihinde davalıdan araç kiraladığını, kazalara karşı teminat olarak boş senet verdiğini, aracı dava dışı Okan… ile birlikte kullanırken kaza yaptığını, tedavisi sırasında aracın hasarı konusunda davalı ile Okan… arasında 16.10.2012 tarihinde düzenlenen protokolü kendisinin de imzaladığını, 20.000,00 TL hasar bedelinin yarısı olan 10.000,00 TL’lik kısmının Okan… tarafından davalıya ödendiğini, bakiye 10.000,00 TL’yi 8 ay sonra ödemek üzere anlaşmaya vardıklarını, protokolde borcuna karşılık 10.000,00 TL bedelli senet düzenleneceği belirlense de bu senedin düzenlenmediğini, taksitle yaptığı ödemelerin sonucu davalıya 4.800,00 TL borcunun kaldığını, ancak davalı tarafından Foça İcra Müdürlüğü’nün 2014/643 Esas sayılı takip dosyası ile kiralık aracın teslimi sırasında 06.09.2012 tarihinde alınan, sadece kendisine ait imza bulunan diğer kısımları tamamen boş olan, bedelsiz senedin başka bir kalemle doldurularak 20.000,00 TL bedel üzerinden icraya konu edildiğini, davalı ile hiç bir alışverişinin bulunmadığını, takip konusu senette yazılı borcunun bulunmadığını, protokolün düzenlenmesi sırasında davalının bu senedin yanında olmadığını ve daha sonra iade edeceğini, hatta borç bitince verebileceğini beyan ettiğini, ancak hiçbir haklı neden olmaksızın teminat mahiyetinde olan ve bedelsiz bulunan senedin icraya konulduğunu, senedin tanzim tarihi olan 10.09.2012 tarihinde kaza sebebiyle yoğun bakımda bulunduğunu ileri sürerek, dilekçesinin kabulü ile yasal dayanaktan yoksun icra takibinden mağdur olmaması için takip dosyası üzerine dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasına, 10.09.2012 tanzim, 10.10.2012 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli senet nedeni ile davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile iptaline, adı geçen senedin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne; davacı aleyhine girişilen Foça İcra Müdürlüğü’nün 2014/643 E.s. takip dosyasına dayanak 10.09.2012 tanzim, 10.10.2012 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli senet nedeni ile davacının davalıya borçlu bulunmadığının Tespitine, senedin davacıya teslimine, karar verilmiş hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-6102 Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 776/1. maddesinde bonoda bulunması gereken unsurlar arasında “Ödeme yeri” de sayılmış, 777/1. maddesinde; İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776. maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz, denilmiş ve 777/4.maddesinde düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı belirlenmiştir.
Somut olayda davalı, davacı Tevfik .. aleyhine Foça İcra Müdürlüğü’nün 2014/643 Esas sayılı takip dosyası ile, keşidecisi davacı, lehtarı davalı olan, 10.09.2012 tanzim, 10.10.2012 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli bonoya dayanarak, 20.000,00 TL asıl alacak ile 6.000,00 TL işlemiş faiz toplamı 26.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla 13.10.2014 tarihinde kambiyo senedine özgü icra yoluyla takip başlatmıştır.
Takibe dayanak yapılan bononun incelenmesinde; keşidecisinin Tevfik.., lehtarın Yakup… olduğu, düzenleme tarihinin 10.09.2012 ödeme tarihinin 10.10.2012 olduğu, 20.000,00 TL bedelli olduğu ve ödeme yerinin belirlenmediği, keşidecinin adının yanında da düzenleme yeri bulunmadığı, böylece belgenin kambiyo vasfını taşımadığı anlaşılmaktadır. Buna göre dava; 20.000,00 TL asıl alacağın ve 6.000,00 TL işlemiş faizinin tahsili isteminden kaynaklanmakta olup, davanın mutlak ticari nitelikte bulunmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re’sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. O halde mahkemece,davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülmüş ve karara bağlanmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre kararı temyiz eden davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararı temyiz eden davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmediğine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.