KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMADAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT İSTEMİ - YARGI YERİ - TAM YARGI DAVASI
T.C.
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
HUKUK BÖLÜMÜ
2020/543 E.
2020/661 K.
26.10.2020 T.
KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMADAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT İSTEMİ ( Dava Konusu Taşınmazın Kamulaştırma Nedeniyle Yapılan İfraz İşlemi Sonucunda 2217 ve 2218 Nolu Parsellere Ayrıldığı 2217 Parsel Numaralı Taşınmazın Arsa Vasfında Davacı Adına Tapuya Kaydedildiği 2218 Parsel Numaralı Taşınmazın ise Yol Olarak Kaydedildiği Bu Parselin Kamulaştırıldığı Taşınmaz Maliklerine Henüz Pazarlığa Davet Yazısı Yazılmadığı Taşınmaza El Konulduğu - 2577 SK Md. 2/1'de Belirtilen Dava Türlerinden Olması Nedenleriyle Uyuşmazlığın İdari Yargı Yerinde Çözümlenmesi Gerektiği )
YARGI YERİ ( Yol Olarak Tescil Edilen 2218 Parsel Numaralı Taşınmaza Henüz Fiili Bir Müdahalenin Bulunmadığı Taşınmazın Fiilen Yol Olarak Kullanıldığına Dair Bir Tespit Yapılmadığı - Davanın İdarenin Plan ve Proje Kapsamında Yürütmekle Yükümlü Bulunduğu Kamu Hizmetine İlişkin Olarak Kurulmuş Bir İşleme Karşı ya da Bu Nitelikteki İşlem ve Eyleminden Doğan Zararların Tazminine Yönelik Olarak 2577 SK'nın 2/1. Maddesinde Belirtilen Dava Türlerinden Olması Nedenleriyle Uyuşmazlığın İdari Yargı Yerinde Çözümlenmesi Gerektiği )
TAM YARGI DAVASI ( İdarenin Yürütmekle Yükümlü Bulunduğu Kamu Hizmetine İlişkin Olarak Uygulamaya Koyduğu Plan ve Projeye Göre Meydana Getirdiği Yol Kanal Baraj Su Yolları Su Şebekesi Gibi Tesislerin Kurulması İşletilmesi ve Bakımı Sırasında Kişilere Verdiği Zararların Tazmini İstemiyle Açılacak Davaların Görüm ve Çözümünün İdari Eylem ve İşlemlerden Dolayı Kişisel Hakları Muhtel Olanlar Tarafından Açılacak Tam Yargı Davaları Kapsamında Yargısal Denetim Yapan İdari Yargı Yerine Ait Olduğu - Uyuşmazlığın İdari Yargı Yerinde Çözümlenmesi Gerektiği )
2577/m.2
2942/m.11
ÖZET : Dava, davalı kurum tarafından yol yapılarak el atıldığı iddiasına dayalı kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminatın tahsili sitemine ilişkindir.
Dava dosyasının incelenmesinden, dava konusu Hatay İli Defne İlçesi Tavla Mahallesi 1614 nolu parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma nedeniyle yapılan ifraz işlemi sonucunda, 2217 ve 2218 nolu parsellere ayrıldığı, 2217 parsel numaralı taşınmazın arsa vasfında davacı adına tapuya kaydedildiği, 2218 parsel numaralı 31,83 metrekare taşınmazın ise yol olarak kaydedildiği, bu parselin (Antakya Çevre Yolu) Ayr.-Samandağ Devlet Yolu Yapımı nedeniyle 12.12.2016 tarih ve 155 sayılı kamulaştırma işlemine başlama kararına göre kamulaştırıldığı, taşınmaz maliklerine henüz pazarlığa davet yazısı yazılmadığı, taşınmaza 2010 yılı Kasım ayında el konulduğu, 2217 nolu parselin kamulaştırmadan artan olup kamulaştırması olmadığı, bilirkişiler marifetiyle yapılan keşifte, zemindeki yolun kamulaştırılarak yol olarak tescil edilen 2218 parsel numaralı taşınmaza henüz fiili bir müdahalenin bulunmadığı, İdare Mahkemesinin gönderme kararında değindiği üzere taşınmazın fiilen yol olarak kullanıldığına dair bir tespit yapılmadığı belirlenmiştir. Bu durumda açılan davanın, idarenin plan ve proje kapsamında yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak kurulmuş bir işleme karşı ya da bu nitelikteki işlem ve eyleminden doğan zararların tazminine yönelik olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1. maddesinde belirtilen dava türlerinden olması nedenleriyle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
ÖZET : Davacının maliki olduğu taşınmaza üzerinden yol geçirilmek suretiyle el atıldığından bahisle ve tazminat istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.
OLAY : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Hatay ili Defne İlçesi Tavla Mahallesi 2217 ve 2218 (eski 1614 ile 1615) parsellerin maliki olduğunu, 1614 parselin bir kısmına davalı kurum tarafından yol yapılarak el atıldığını, ana yol üzerinde bulunan ve değeri yüksek söz konusu parsellerde yıllardır herhangi bir işlem yapamadığını ve bu nedenle zarar gördüğünü, kamulaştırma nedeniyle müvekkiline bir ödemenin de yapılmadığını, davalı kurumdan kamulaştırılan alan için bedel ödemesi talebinde bulunulduğunu ancak buna rağmen bir ödemenin yapılmadığını beyan ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı şimdilik 1.000,00 TL tazminatın el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
HATAY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 24/09/2019 gün, E:2018/516, K:2019/376 sayılı dosyada "...Dava, fiilen el atılmayan taşınmaza kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizce yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporuna göre Karayolları tarafından kamulaştırma işlemine başlanılmasına rağmen fiilen el konulmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 09/04/2012 gün 2011/238E. 2012/63K. ve 2012/41 E- 2012/77 K. sayılı kararlarında fiili el atmanın bulunmadığı durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğuna karar verilmiş; ayrıca 11/06/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen geçici 6. maddesinin 10. fıkrasında da uygulama imar planları umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03.05.1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabileceği, bu madde hükümlerinin karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenlerle; davacı tarafın mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın bir kısmının genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği" görüşüyle "Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/1 -b ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine" kararı vermiş, taraflarca istinaf edilmeyen karar 08/11/2019 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı vekili benzer taleple idari yargı yerinde dava açmıştır.
HATAY 1. İDARE MAHKEMESİ: 09/07/2020 tarih ve 2020/388 sayılı kararla "İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol. kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun M.2.1959 günlü. E:1958/17. K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde. “İstimlaksız el atma halinde amme teşekkülü istimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir hareketle bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir. " görüşüne yer verilmiştir.
Dosyasının incelenmesinden, davacının taşınmazına yol yapılmak suretiyle hukuki el atıldığından gerekli bedelin hesaplanarak ödenmesi gerektiğinden bahisle davalı idareye başvuru yapıldığı, idarece davacının başvurusunun dava konusu edilen Hatay İli, Defne İlçesi, Tavla Mahallesi, 2218 parsel yönünden kamulaştırma işlemlerinin devam edildiği gerekçesiyle reddedildiği, davacı tarafından başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tazminat ödenmesi istemiyle davanın açıldığı, Mahkememizin ara kararlarına istinaden davalı idarece verilen cevabi yazılardan dava konusu taşınmaza 2010 yılı Eylül ayı itibariyle fiilen el konulduğu, parselin yola denk gelen kısımlarının yol projesine uygun olarak dolgu malzemesi ile doldurulduğu, haliyle davalı idarece verilen dava dilekçesinde tazmine konu edilen taşınmazın fiilen yol olarak kullanıldığının anlaşıldığından davacıya ait taşınmaza davalı idarece yapılan müdahalenin fiili el atma niteliğinde olduğu görülmüştür.
Bu durumda, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız fiili el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın görev yönünden reddine, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin 2247 sayılı Kanun'un 19. maddede belirtilen usule riayet edilmek kaydıyla bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesi'nce karar verilinceye kadar ertelenmesine" karar vererek 02/09/2020 tarih ve 2020/388 esas sayılı üst yazı ile Mahkememize müracaat etmiş, başvuru 17/09/2020 tarihinde kayıt altına alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesinin B. Ü.’ün başkanlığında, Üyeler Ş. B., M. A., B. S., A.T., N. T. ve B. Ç.’ın katılımlarıyla yapılan 26.10.2020 tarihli toplantısında:
I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim E. S.’nun, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı H. İ. Ç. ile Danıştay Savcısı Y. B.’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
KARAR : Dava, davacının maliki olduğu taşınmaza üzerinden yol geçirilmek suretiyle el atıldığından bahisle ve tazminat istemi ile açılmıştır.
İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, dava konusu Hatay İli Defne İlçesi Tavla Mahallesi 1614 nolu parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma nedeniyle yapılan ifraz işlemi sonucunda, 2217 ve 2218 nolu parsellere ayrıldığı, 2217 parsel numaralı taşınmazın arsa vasfında davacı adına tapuya kaydedildiği, 2218 parsel numaralı 31,83 metrekare taşınmazın ise yol olarak kaydedildiği, bu parselin (Antakya Çevre Yolu) Ayr.-Samandağ Devlet Yolu Yapımı nedeniyle 12.12.2016 tarih ve 155 sayılı kamulaştırma işlemine başlama kararına göre kamulaştırıldığı, taşınmaz maliklerine henüz pazarlığa davet yazısı yazılmadığı, taşınmaza 2010 yılı Kasım ayında el konulduğu, 2217 nolu parselin kamulaştırmadan artan olup kamulaştırması olmadığı, bilirkişiler marifetiyle yapılan keşifte, zemindeki yolun kamulaştırılarak yol olarak tescil edilen 2218 parsel numaralı taşınmaza henüz fiili bir müdahalenin bulunmadığı, İdare Mahkemesinin gönderme kararında değindiği üzere taşınmazın fiilen yol olarak kullanıldığına dair bir tespit yapılmadığı belirlenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.
Bu durumda açılan davanın, idarenin plan ve proje kapsamında yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak kurulmuş bir işleme karşı ya da bu nitelikteki işlem ve eyleminden doğan zararların tazminine yönelik olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1. maddesinde belirtilen dava türlerinden olması nedenleriyle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunduğundan, Hatay 1. İdare Mahkemesinin 09/07/2020 gün, E:2020/388 sayılı gönderme kararına istinaden yaptığı başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGI yerinin görevli olduğuna, Hatay 1. İdare Mahkemesinin 09/07/2020 gün, E:2020/388 sayılı gönderme kararına istinaden yaptığı BAŞVURUNUN REDDİNE, 26.10.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.