KAYIP-KAÇAK BEDELİ - TRT PAYI
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
2015/2292 E.
2016/2177 K.
18.02.2016 T.
* ELEKTRİK ENERJİSİ KULLANAN SANAYİ TİCARİ VE MESKEN ABONELERİ (Aktif Tüketim Bedeli Dışında Kayıp-Kaçak/Sayaç Okuma/Perakende Satış Hizmeti/İletim Sistemi Kullanım ve Dağıtım Bedeli Adı Altında EPDK Kurul Kararları ve Tebliğleri İle Ek Bir Mâli Yük ve Külfet Getirilemeyeceği - Vergi Resim Harç ve Benzeri Malî Yükümlülüklerin Kanunla Konulacağı Değiştirileceği Veya Kaldırılacağı)
* ELEKTRİK FATURALARINA YANSITILAN %2 TRT PAYI (Kanunla Getirildiği ve Kanunun Verdiği Açık ve Şeffaf Yetkiye Dayanarak Tahsil Edildiği)
* KAYIP-KAÇAK/SAYAÇ OKUMA/PERAKENDE SATIŞ HİZMETİ/İLETİM SİSTEMİ KULLANIM VE DAĞITIM BEDELİ (Elektrik Dağıtım Şirketlerinin EPDK Kurul Kararları ve Tebliğleri Gereğinde Bu Adlar Altında Sanayi Ticarî ve Mesken Abonelerinin Faturalara Yansıtılarak Yapılan Tahsilatın Hukuka Aykırı Olduğu Hukuk Devleti ve Adalet Düşünceleri İle Bağdaşmadığı)
* EPDK KURUL KARARLARI VE TEBLİĞLERİ (Dayanarak Kayıp-Kaçak/Sayaç Okuma/Perakende Satış Hizmeti/İletim Sistemi Kullanım ve Dağıtım Bedeli Adı Altında Bedellerin Abonelerden Tahsili Yoluna Gitmenin Hukuk Devleti ve Adalet Düşünceleri İle Bağdaşmayacağı - Sanayi Ticarî ve Mesken Abonelerine Aktif Tüketim Bedeli Dışında Ek Bir Mâli Yük ve Külfet Getirilemeyeceği)
2709/m. 73
6446/m. 1
3093/m. 4/c
ÖZET : Elektrik dağıtım şirketlerinin EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde, elektrik kullanan abonelerin faturalarına yansıtarak aldıkları, kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin elektrik enerjisi kullananlara (sanayi, ticarî ve mesken abonelerine) aktif tüketim bedeli dışında ek bir mâli yük ve külfet getirmektedir.
Anayasamızın 73. maddesi gereğince; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı düzenlenmiştir. Nitekim elektrik faturalarına yansıtılan %2 TRT payınında kanunla getirildiği ve kanunun verdiği açık ve şeffaf yetkiye dayanarak tahsil edilmektedir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme yetkisi ve görevi verilmemiştir. EPDK kurul kararları ve tebliğleri gereğince alınan; kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, ayrıca Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmemektedir.
Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, Elektrik Dağıtım Şirketleri tarafından alınan kayıp-kaçak bedelinin elektrik enerjisi kullananlardan tahsil edilemeyeceği kabul edilip, bilirkişi raporunda hesaplanan kayıp kaçak bedeli doğrultusunda elektrik abonesine iadeye karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının ticarethane elektrik abonesi olduğunu, müvekkilinden kayıp kaçak kullanımı adı altında yasal olmayan ve faturalara yansıtılarak tahsilat yapıldığını, kayıp kaçak bedellerinin alınmasının hukuka aykırı olduğunu, kayıp kaçak bedellerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kayıp-kaçak bedellerinin kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve kanunun temel amaçlarına uygun şekilde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlendiği, bu bedellerin belirlenmesi için alınan kurul kararının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağı, dağıtım şirketlerinin kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlemde bulunamayacakları gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, Vergi Ödevi Başlıklı 73. maddesinde; “Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisinin Bakanlar Kuruluna verilebileceği" açıklanmıştır.
20/01/2001 tarih 4628 sayılı ve 14/03/2013 tarih 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunlarının; Amaç, Kapsam ve Tanımlar başlıklı 1. maddelerinin 1. fıkralarında; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre fâaliyet gösteren, mâli açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetim yapılmasının sağlanmasının amaçlandığı belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun'nun 21/05/2014 gün, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmayacağı; öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı,gerekçeleriyle; elektrik enerjisini kaçak kullanmayan abonelerden kayıp-kaçak bedeli alınamayacağı, diğer bir ifadeyle kayıp-kaçak bedelinin faturalara yansıtılamayacağına karar verilmiştir. Dairemizce de, anılan Genel Kurul kararındaki ilkeler benimsenerek, kayıp-kaçak bedeli yanında, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin de dağıtım şirketleri tarafından elektrik abonelerinden alınamayacağına karar vermiştir.( 3.Hukuk Dairesi Dairesi'nin 20/10/2014 tarih, 2014/7090 Esas, 2014/13588 Karar, 03/11/2014 tarih, 2014/7083 Esas, 2014/14256 Karar sayılı kararları)
Elektrik dağıtım şirketlerinin EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde, elektrik kullanan abonelerin faturalarına yansıtarak aldıkları, kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin elektrik enerjisi kullananlara (sanayi, ticarî ve mesken abonelerine) aktif tüketim bedeli dışında ek bir mâli yük ve külfet getirmektedir. Anayasamızın 73. maddesi gereğince; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı düzenlenmiştir. Nitekim elektrik faturalarına yansıtılan %2 TRT payınında kanunla getirildiği ve kanunun verdiği açık ve şeffaf yetkiye dayanarak tahsil edilmektedir. Elektrik Piyasası Kanunun temel ilkeleri çerçevesinde amaçlanan hususun; 1 kw elektrik enerjisinin kullanıcılara ulaşıncaya kadarki maliyet ve kâr payı olup; aksine, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme yetkisi ve görevi verilmemiştir. EPDK kurul kararları ve tebliğleri gereğince alınan; kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, ayrıca Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmemektedir.
Öte yandan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 21/03/2003 tarih 122 sayılı ve 29/12/2005 tarih 622 kurul kararlarına göre; kaçak elektrik enerjisi kullananlara, (kaçak bedeli tahakkukunun) dahil olduğu abone grubu üzerinden aktif enerji bedelinin (1,5) katı olarak, tekerrürü hâlinde ise (2) katı gözönüne alınarak hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır. EPDK'nun bu kararından da anlaşıldığı üzere kaçak kullanımlarda kaçak tahakkuku normal kullanım bedelinin (1,5) katı, kaçak kullanımın tekrarı hâlinde ise (2) katı olarak hesaplanmaktadır. Elektriği kaçak kullananlar kurul kararı gereğince, kaçak bedelini cezalı bedel üzerinden ödemektedirler. O halde, kaçak bedelinin ayrıca, kaçak elektrik kullanmayan abonelerden de tahsili sonucunu doğuracak şekilde tahakkuk yapılması; hak,nesafet ve genel hukuk ilkeleri ile bağdaşmaz.
Somut olayda, mahkemece bilgisina başvurulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; mahkemece davacının talebinin yerinde görülmesi halinde, takibe konu 22.4.2011 ila 22.3.2012 tarihleri arasında davacı tarafından ödenen kayıp kaçak bedelinin 23.817,07 TL olduğu bildirilmiştir. Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, kayıp-kaçak, bedelinin davacı taraftan tahsil edilemeyeceği kabul edilip, bilirkişi raporunda hesaplanan kayıp kaçak bedeli doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.