KAYIT SIRASINDA HASTALARI KARIŞTIRAN İŞÇİYİ YARGITAY AFFETMEDİ!
Bir hastanede kayıt görevlisi olarak çalışan işçi, hastaları karıştırdı. Kayıt sırasında yanlış hastanın bilgilerini girdi. Hastane yönetimi ise, işçiyi tazminatsız işten attı. İş Mahkemesi verilen cezayı ağır bulurken, Yargıtay ise hastaları karıştıran işçiyi affetmedi.
İlginç işten atılma olayı bir hastanede yaşandı.
Hastanede, hasta kayıt görevlisi olarak çalışan işçi, hasta kayıt işlemleri sırasında bir hastanın bilgilerin yanlış girdi. Doktor, muayene ettiği hasta ile kayıtlarda yer alan hasta arasında büyük yaş farkı olması nedeniyle hatayı farketti. Olay hastane yönetimine aksettirildi.
Hastane yönetimi ise, olayı affetmeyerek tazminatsız olarak kayıt görevlisini işten çıkardı.
İş Mahkemesi, hasta kayıtlarını karıştıran kayıt görevlisinin işten atılmasını ağır buldu. Bu nedenle, açılan davada işçi lehine karar çıktı.
İş Mahkemesi, davacının kötü niyetli olmadığı ve yapılan hatanın telafi edilebileceği, iş akdinin feshinin yapılan hataya oranla ağır bir yaptırım olduğu gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerini kabul etti.
Yargıtay'ın kararı ise farklı oldu: Yargıtay kararında, şu ifadelere kullandı:
"...Davacının hasta kayıt işlemlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’ne uygun yapmadığı, nitekim davacı tarafından açıkca gerçek hastanın kimlik bilgileri yerine başka birinin kimlik bilgilerinin kullanılmak suretiyle giriş yapıldığını kabul edildiği, davacı tanığı ...’ın, kimlikle kayıt yapılırken hata verildiğinde müdür Çiğdem’in arandığını beyan ettiği ancak davacı tarafından Müdüre bilgi verilmeden işlem yapıldığı, yaş farkından dolayı doktorun hatayı farkettiği, yapılan hatanın farkedilmemesi halinde davalı işverenin Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğ’i gereğince maddi ve cezai yaptırım ile karşı karşıya kalacağı, bu eylemin İş Kanunu'nun 25/II. maddesi kapsamında doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olarak nitelendirilebileceği, davalı işverenin iş akdini feshetmesinin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...."
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 24.11.2012-16.08.2014 tarihleri arasında hasta kayıt görevlisi olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından savunması alınmadan işine son verildiğini, fesih gerekçesi olarak 16.08.2014 tarihinde başvuru yapan 18.03.1982 doğumlu... isimli hastanın muayene işlemini kimlik tespiti yapmadan isim benzerliğine bakarak aynı isimli bir başka hasta üzerinden kayıt yapılmasının gösterildiğini, feshin haksız olduğunu, halbu ki... isimli hastanın parmak izinde sorun çıkması sebebiyle başka aynı isimli bir hastaya sadece kayıt olarak sisteme girişini yaptığını, bu durumun sonuçlarının ağır olmadığını, hasta üzerinden provizyon almadığını, SGK’ya yansıyan bir durumun olmadığını, işlemi kasıtlı yapmadığını, işlemin hatalı olduğu anlaşıldıktan sonra sisteme girilerek düzeltildiğini, ancak davalı tarafından ibraname ve bir kısım belgeler imzalatılmak istendiğini, davacının imzalamaması üzerine işten çıkışının yapıldığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, fark ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin, fazla mesai ve hafta tatili ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 16.08.2014 tarihinde müvekkiline müracaat eden...’in kayıt işlemini nüfus cüzdanı aslını almadan ve kimlik bilgilerini kontrol etmeden 9 yaşındaki başka bir kişi adına hasta kaydı açtığını, doktor muayenesi sırasında durumun fark edildiğini, bu durumun fark edilmemesi halinde müvekkilinin sahtecilik suçlaması ile karşı karşıya kalabileceğini, bu durumun işverene derhal fesih hakkı tanıdığını, iş akdinin bu sebeple sona erdirildiğini, davacının da bu durumu kabul ettiğini, fazla mesaisinin olmadığını, ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının da bulunmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, hafta tatili alacağının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, bir hastanın yerine benzer isimli bir hastanın kaydının açılması sebebiyle davacının işine son verildiği, ancak davacının kötü niyetli olmadığı ve yapılan hatanın telafi edilebileceği, iş akdinin feshinin yapılan hataya oranla ağır bir yaptırım olduğu, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı işçi iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak ve savunması alınmadan feshedildiğini ileri sürmüş, davalı ise iş sözleşmesinin, davacının hasta kayıt işlemini nüfus cüzdanı aslını ve kimlik bilgilerini kontrol etmeden yaptığını, bu durumun farkedilmemesi halinde sahtecilik suçlamasıyla karşı karşıya kalacağını, bu durumun işverene derhal fesih hakkı tanıdığını belirtmiştir.
Mahkemece, davacının kötü niyetli olmadığı ve yapılan hatanın telafi edilebileceği, iş akdinin feshinin yapılan hataya oranla ağır bir yaptırım olduğu gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepleri kabul edilmiştir.
Mahkemece beyanlarına başvurulan davacı tanığı ..., davacının işten çıkarılmasına sebep hatanın hemen hemen herkesin yapabileceğini, silinip düzeltilebileceğini, hasta kaydı yapılırken hastanın kimliğinin istenildiğini, kimlikle kayıt yapılırken hata verildiğinde müdür Çiğdem’in arandığını, davacı tanığı Ümmügülsün Can, hasta isminin karıştırıldığını, henüz numara alınmadığını, doktorun bunu farkettiğini, daha sonra davacının işten çıkarıldığını, kayıt sırasında hastanın kimliğinin alınma zorunluluğunun olduğunu, davalı tanığı ..., davacının kendisine “ben böyle bir yanlış yaptım nasıl düzeltebilirim” diye sorduğunu, davacının işlemi yanlış yaptığını muayene eden doktorun ekranda hastanın 9 yaşında, fakat karşısındaki hastanın 32 yaşında olmasından dolayı durumu farkettiğini, davacının daha önce bu konuda uyarıldığını, davalı tanığı ... ise kimliksiz işlem yapılmadığını belirtmiştir.
Diğer taraftan 24 Mart 2013 tarihli ve 28597 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin “1.6-Kimlik tespit” başlıklı maddesinin 1 inci fıkrasında “Sağlık kurum ve kuruluşlarınca, kişilerin müracaatı aşamasında, acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra, nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum sağlık kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti ve biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulaması yapılması zorunludur. Kimlik tespiti, biyometrik kayıt işlemi veya biyometrik kimlik doğrulama işlemini usulüne uygun yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından ödenen tutar geri alınır.” hükmüne 3 üncü fıkrasında ise “Kapsamdaki kişilerin kendi adına bir başkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat temin etmesini sağlaması yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden Kurumun uğradığı zararın iki katı kanunî faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri doğrultusunda suç duyurusunda bulunulur.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu itibarla davacının hasta kayıt işlemlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’ne uygun yapmadığı, nitekim davacı tarafından açıkca gerçek hastanın kimlik bilgileri yerine başka birinin kimlik bilgilerinin kullanılmak suretiyle giriş yapıldığını kabul edildiği, davacı tanığı ...’ın, kimlikle kayıt yapılırken hata verildiğinde müdür Çiğdem’in arandığını beyan ettiği ancak davacı tarafından Müdüre bilgi verilmeden işlem yapıldığı, yaş farkından dolayı doktorun hatayı farkettiği, yapılan hatanın farkedilmemesi halinde davalı işverenin Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğ’i gereğince maddi ve cezai yaptırım ile karşı karşıya kalacağı, bu eylemin İş Kanunu'nun 25/II. maddesi kapsamında doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olarak nitelendirilebileceği, davalı işverenin iş akdini feshetmesinin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.