KESİNLEŞEN KIYMET TAKDİRİNİN YAPILDIĞI TARİHTEN İTİBAREN İKİ YIL GEÇMEDİKÇE YENİDEN KIYMET TAKDİRİ İSTENEMEZ
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2019/14249 E.
2020/536 K.
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlunun ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, icra mahkemesince, şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçinin istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK’nun …8/a-2. maddesinde; “Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez” hükmüne yer verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.1992 tarih ve 1992/4-70 E. – 1992/130 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, İİK’nun …8. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihidir.
Kıymet takdirine itiraz davası; İİK’nun …8/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yapılan değer tesbitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Bu şikayette ilgili, müdürlükçe yapılan değer tesbitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin kıymet takdiri tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir.
Somut olayda, ihaleye konu taşınmazların kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 07.11.2014 tarihinde yapıldığı, alacaklı ve borçluların taşınmaza takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, Muğla İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….10.2016 tarih ve 2015/… E. – 2016/360 K. sayılı dosyasında şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan 27.06.2016 tarihli raporda bilirkişiler tarafından 30.01.2015 tarihi itibari ile değerleme yapılmış olduğu açıkça belirtilmiş ise de, alacaklı ve borçlular tarafından icra müdürlüğünce alınan 11…..2014 tarihli rapora itiraz edildiğinden iki yıllık süre, satışa esas alınan muhammen bedellerin icra müdürlüğü değerleme tarihi olan 07.11.2014 tarihinden başlayacağından, satış tarihi olan 16.08.2017 günü itibariyle İİK’nun …8/a maddesinde öngörülen iki yıllık süre geçmiştir.
Bu durumda, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı 07.11.2014 tarihinden itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olmakla ve bu husus re’sen gözetilmesi gerektiğinden, ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 10.10.2019 tarih ve 2019/1454 E.-2019/1888 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Muğla İcra Hukuk Mahkemesi’nin 15.05.2019 tarih ve 2018/131 E. – 2019/220 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.