KİRA ALACAĞI - SÖZLEŞME SERBESTİSİ
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
2015/8279 E.
2016/3306 K.
21.4.2016 T.
* YENİLENEN KİRA DÖNEMLERİNDE UYGULANACAK KİRA BEDELİ (6098 S.K. Md.344 Gereği Kira Bedeline İlişkin Anlaşmaların Bir Önceki Kira Yılında Üretici Fiyat Endeksindeki Artış Oranını Geçmemek Koşuluyla Geçerli Olduğu/6217 S.K. Geç.2. Maddesine Tabii Olanlar Bakımından Sözleşme Serbestisi İlkesi Gereği 6098 S.K. İlgili Kanun Maddeleri İle İlgili Sözleşme Hükümlerini Tatbik Olunacağı)
* KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ İÇİN BAŞLATILAN İCRA TAKİBİNDEN DOLAYI BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ (6217 S.K. Geç.m.2 Gereğince İcra Takibinde Talep Edilen 2014 Yılı Aralık Ayı Kira Alacağı 1 Yıl Süreli Kira Sözleşmesinin Süresinin Sona Ermesinden Sonraki Yeni Kira Dönemine İlişkin Olup Mahkemece Sözleşmedeki Kira Artışına İlişkin Düzenleme Nazara Alınarak Kira Alacağı Hakkında Karar Verilmesi Gerektiği)
* SÖZLEŞME SERBESTİSİ (6217 S.K.Geç 2. Maddesi Gereği Kiracının Tacir Olarak Sayılan Kişiler İle Özel Hukuk Ve Kamu Hukuku Tüzel Kişileri Olduğu İşyeri Kiralarında 6098 S.K. İlgili Maddelerinin 01/07/2012 Tarihinden İtibaren 8 Yıl Süreyle Uygulanmayacağı/Kira Sözleşmelerinde Bu Maddelerde Belirtilmiş Olan Konulara İlişkin Olarak Sözleşme Serbestisi Gereği Kira Sözleşmesi Hükümlerinin Tatbik Olunacağı)
6098/m.344
6217/Geç.m.2
ÖZET : Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 344. Maddesine göre; Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. 6217 sayılı yasanın Geçici 2. Maddesinde ise; Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddelerinin 01/07/2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmayacağı, bu halde, kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı düzenlenmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, davacı kiracının sıfatına göre sözleşmedeki kira bedelinin artırılmasına ilişkin şart geçerli olup tarafları bağlar. İcra takibinde talep edilen 2014 yılı Aralık ayı kira alacağı 1 yıl süreli kira sözleşmesinin süresinin sona ermesinden sonraki yeni kira dönemine ilişkin olup mahkemece sözleşmedeki kira artışına ilişkin düzenleme nazara alınarak kira alacağı hakkında karar verilmesi gerekir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 01.12.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan dükkan davacı kiracıya işyeri olarak kullanılmak üzere kiralanmış olup kira bedelinin her ayın birinci günü peşin olarak ödeneceği, birinci yılın sonunda Devlet İstatistik Enstitüsü’nün belirlediği ÜFE-TÜFE ortalaması oranından aşağı olmamak üzere ve sadece ilk yıl geçerli olmak kaydıyla %15 oranında artırılacağı kararlaştırılmıştır. Kira sözleşmesi davacı A... Ekspres Gümrükleme Hizmetleri A.Ş. tarafından kiracı sıfatıyla ve davacı Ahmet Cancı tarafından kefil sıfatıyla imzalanmıştır. Davalı kiraya veren tarafından 15.12.2014 tarihinde başlatılan icra takibinde 2014 yılı Aralık ayı kirası olan 2.530,00 TL kira alacağı ve 21,36 TL işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiştir. Mahkemece kiracı ve kefil tarafından, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılan davada yapılan yargılama sonucunda, davacı kefilin icra takibine konu borçtan dolayı sorumlu olmadığı, davacı kiracının ise sözleşmede kararlaştırılan 2.200,00 TL aylık kira bedeli ve işlemiş faiz alacağından sorumlu olduğu, belirtilerek davacı kefilin borçlu olmadığının tespitine, davacı kiracı şirketin ise 333,91 TL lik borç kısmından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya kapsamına toplanan delillere mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davalı kiraya veren vekilinin kira alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 344. Maddesine göre; Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. 6217 sayılı yasanın Geçici 2. Maddesinde ise; Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddelerinin 01/07/2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmayacağı, bu halde, kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı düzenlenmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, davacı kiracının sıfatına göre sözleşmedeki kira bedelinin artırılmasına ilişkin şart geçerli olup tarafları bağlar. İcra takibinde talep edilen 2014 yılı Aralık ayı kira alacağı 1 yıl süreli kira sözleşmesinin süresinin sona ermesinden sonraki yeni kira dönemine ilişkin olup mahkemece sözleşmedeki kira artışına ilişkin düzenleme nazara alınarak kira alacağı hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı kiracı tarafından açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.