KİRA ALACAĞINA İLİŞKİN İTİRAZIN İPTALİ TALEBİ AYRI BİR DAVA OLUP, ALACAK TALEBİYLE İLGİLİ İTİRAZIN İPTALİ DAVASININ AÇILMASI İÇİN ANILAN OTUZ GÜNLÜK SÜRENİN BEKLENİLMESİ ZORUNLULUĞU BULUNMAMAKTADIR

KİRA ALACAĞINA İLİŞKİN İTİRAZIN İPTALİ TALEBİ AYRI BİR DAVA OLUP, ALACAK TALEBİYLE İLGİLİ İTİRAZIN İPTALİ DAVASININ AÇILMASI İÇİN ANILAN OTUZ GÜNLÜK SÜRENİN BEKLENİLMESİ ZORUNLULUĞU BULUNMAMAKTADIR

T.C.

Yargıtay

3. Hukuk Dairesi         

2017/8825 E. 

2019/5346 K.

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali- kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ile aralarında 01.04.2007 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalının 2012 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ait kira bedellerini ödememesi sebebiyle aleyhine başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, temerrüt nedeni ile tahliye ve icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemli davanın 30 günlük ödeme süresi beklenmeden açıldığından süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; ödenmeyen kira alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhinde başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, icra inkar tazminatı ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir.
    2004 sayılı İİK’nun 67. maddesinde düzenlenen tirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı takip borçlusunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlayan bir eda davasıdır. İtirazın tebliğinden itibaren bir yıllık sürede açılan ve genel mahkemelerde görülen bu davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi halinde takibin devamına karar verilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223)
    İtirazın iptali davasını açma süresi, “itirazın alacaklıya tebliği” tarihinden itibaren işlemeye başlarsa da henüz bu süre işlemeye başlamadan yani; itirazın kendisine tebliğini beklemeden önce de bu dava açılabilir.
    Somut olayda; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 315. Maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarrnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedilecenin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Buna göre, temerrüd nedeniyle tahliye davasının ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük yasal ödeme süresi dolduktan sonra açılması gerekmekte ve mahkemece tahliye istemi yönünden red kararı verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de; kira alacağına ilişkin itirazın iptali talebi ayrı bir dava olup, alacak talebiyle ilgili itirazın iptali davasının açılması için anılan otuz günlük sürenin beklenilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Buna göre; ödeme emri borçluya 19.03.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlunun itiraz ettiği alacağın tespiti ve icra takibinin devamını sağlamaya yönelik iş bu dava, 12.04.2012 tarihinde İİK Mad. 67/1 deki bir yıllık süre içinde açılmış olmakla, mahkemece, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda hasıl olack sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın süresinde açılmadığından bahisle tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün HUMK 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.