KİRA SÖZLEŞMESİNDE KEFİLİN SORUMLULUĞU
T.C.
Yargıtay
6. Hukuk Dairesi
2014/11143 E.
2015/8768 K.
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın iptali talebinin kısmen kabulüne takibin 5.500 TL ve 704,77 TL faiz üzerinden devamına karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükümde yazılı gerekçeye göre davalı kiracı F.. Ş.. yönünden verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalı kefiller A.. Ö.. ve Y.. S..'na yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı alacaklılar vekili tarafından 01/10/2009 tarihinde tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinde; vadesinde ödenmeyen 2009 yılının Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ayları bakiye kira alacağı ile 2009 yılının Temmuz ayı kirası toplamı olan 6.500 TL nin davalı borçlulardan tahsili istenmiştir. Davalı borçlular borca itirazlarında; Dava konusu taşınmazın aylık 2.000 TL bedelle kiralandığını, ancak dünya çapında yaşanan ekonomik kriz nedeniyle kira bedelinin indirilerek 1.500 TL olarak ödenmesi hususunda anlaştıklarını, 19/02/2009 da işyerini basan sel suyu nedeni ile alt katta bulunan bütün malzemelerin zarar gördüğünü ve işyerini Temmuz 2009 tarihinde boşaltmak zorunda kaldıklarını, 2009 Ocak ayından itibaren aylık kira parasının 1.500 TL olarak ödendiğini ve kira borçları bulunmadığını, belirterek borca tüm ferileriyle birlikte itiraz ettiklerini belirtmişlerdir.
Takibe konu olan ve hükme esas alınan taraflar arasındaki kira sözleşmesi 26/05/2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olup, davalı borçlular A.. Ö.. ve Y.. S.. kira sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzalamışlardır. Kefilin sorumluluğu kira sözleşmesi ile kararlaştırılan dönem ile sınırlı olup kira sözleşmesinin kendiliğinden uzadığı kira dönemine ait alacaktan kefil sorumlu tutulamaz. BK.'nun 484. (6098 sayılı TBK.'nun 583.) maddesi uyarınca kefilin uzayan kira dönemine ilişkin sorumlu olacağı süre (kefalet tarihi) ve azami miktar sözleşmede gösterilmediği için davalı kefilin ne kadar uzayacağı belirsiz olan süreye ilişkin sorumluluğundan söz edilemez. Bu durumda kefilin sorumluluğunun sözleşme süresi ile sınırlı olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece, kira sözleşme süresinin sonu olan 26/05/2009 tarihi itibariyle müteselsil kefiller A.. Ö.. ve Y.. S..' nun sorumlu oldukları miktar hesaplanıp bu miktar yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken müteselsil kefil olan davalıların da sözleşmenin bittiği dönemden sonra da sorumlu tutulmaları doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.