KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI VE HAKSIZ REKABET NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ
T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
2019/1828 E.
2021/956 K.
24.6.2021 T.
KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI VE HAKSIZ REKABET NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ ( Davalının Yaptığı Paylaşımda Kullandığı "Tecavüzün Finansmanından Elini Çek" İfadesi Eleştiri Mahiyetinde Olup İfade Özgürlüğü Kapsamında Olduğu - Kullanılan Bu İfade ile Davacının Kişilik Haklarının İhlal Edildiğinden Söz Edilemeyeceği/Davanın Reddi Gerektiği )
ELEŞTİRİ HAKKI ( Davacının Kişilik Haklarına Doğrudan Bir Saldırı Bulunmadığı Eleştiri Hakkı Kullanıldığı - TBK'nın 58. Maddesinde Öngörülen Koşullar Oluşmadığı/Davalının Twitter Paylaşımında Kullandığı "Tecavüzün Finansmanından Elini Çek" İfadesi Eleştiri Mahiyetinde Olup Kişilik Haklarına Saldırı Söz Konusu Olmadığından ve Ayrıca Bu İfadeler Haksız Rekabette Oluşturmadığından Davanın Reddi Gerektiği )
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ( Davalının Yaptığı Paylaşımda Kullandığı "Tecavüzün Finansmanından Elini Çek" İfadesi Eleştiri Mahiyetinde Olup İfade Özgürlüğü Kapsamında Olduğu Kullanılan Bu İfade ile Davacının Kişilik Haklarının İhlal Edildiğinden Söz Edilemeyeceği - Davanın Reddi Gerektiği )
6098/m.58
ÖZET :
Dava, kişilik haklarına saldırı ve haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalının yaptığı paylaşımda kullandığı, "Tecavüzün finansmanından elini çek" ifadesi, eleştiri mahiyetinde olup, ifade özgürlüğü kapsamındadır. Kullanılan bu ifade ile davacının kişilik haklarının ihlal edildiğinden söz edilemeyecektir. Davacının kişilik haklarına doğrudan bir saldırı bulunmamakta, eleştiri hakkı kullanılmaktadır. Bu nedenle TBK'nın 58. Maddesinde öngörülen koşullar oluşmamıştır. Davalının twitter paylaşımında kullandığı bu ifadeler eleştiri mahiyetinde olup kişilik haklarına saldırı söz konusu olmadığından ve ayrıca bu ifadeler haksız rekabette oluşturmadığından davanın reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
DAVA : İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirketin kurulduğu günden bu yana toplumsal sorumluluk bilinci ile kültür, sanat, spor gibi farklı alanlarda bir çok projeye destek verdiğini, çocukların eğitimini desteklemek amacıyla da bugüne değin pek çok projenin önemli destekçilerinden olduğunu, ancak davacı şirketin gençlere ve eğitime verdiği destek gündemde yer alan ... Vakfına ait olduğu söylenen yurtlarda vuku bulunan tecavüz suçu nedeniyle ciddi bir şekilde çarpıtıldığını ve sosyal medyada davacı şirket adına bir karalama kampanyasına dönüştürüldüğünü, bu kapsamda davalının twitter hesabında, "# tecavüzcün finansmanından elini çek '' şeklinde bir twitt paylaştığını, davalı tarafından gerçekleştirilen haksız fiil nedeniyle davacı şirketin kişilik haklarının zedelendiğini ve davalının söz konusu twitti nedeniyle davacı şirketin çocuk tecavüzüne destek olup, aynı zamanda hırsız olduğuna dair son derece ağır ithamlarda bulunduğunu, Karaman'da ... Vakfına ait bir yurtta bir öğretmen tarafından 45 çocuğa tecavüz edildiğine dair iddialar ve yürütülen soruşturmanın tüm ülkede infial yarattığını ve haklı bir biçimde tüm kamuoyunun vicdanını kararttığını, ancak davacı şirketin bu olayla ve kurumla uzaktan yakından bir ilgisi olmamasına rağmen olayların davacı şirkete fatura edilmeye çalışıldığını ve bu yolla davacı şirketin pedofiliye destek olduğu gibi son derece ağır, aşağılayıcı tahkir edici ve davacının ticari itibarını derinden sarsan bir olgu isnadında bulunulduğunu, olay sonrasında davacı şirket tarafından 24.3.2016 tarihinde kamu oyuna yapılan açıklamada; eğitim için yapılan projeler nedeniyle 16 yıl boyunca kesintisiz olarak 100.000'in üzerinde eğitim bursu sağlayıp doğrudan öğrencilere giden burslarla herhangi bir vakfı, derneği ve sivil toplum kuruluşunu değil, öğrencilerin eğitimini desteklediklerini ifade ettiklerini, ... Vakfı veya başka bir vakfın desteklenmeyip yalnızca öğrencilere destek verildiğini ve verilen bursların da doğrudan doğruya öğrencilere aktarıldığını, davalının ifadesinin bir yorum ve eleştiri niteliğinde olmayıp davacı şirket tarafından çocuk tecavüzüne destek olunduğuna dair fiil ve olgu isnadı niteliğinde bulunduğunu, bu durumda davacı şirketin kişilik haklarının ciddi bir biçimde zedelendiğini ve TMK'nın 25. Maddesi, TBK'nın 49. Maddesi, TBK'nın 58. Maddesi gereğince manevi tazminat koşullarının oluştuğunu, ayrıca TTK'nın 55 ve 56. Maddeleri gereğince de davacı firmaya bu yolla fiil isnat eden eylemlerin haksız rekabet oluşturduğunu ve davacının ismini ve ticari işletmesini haksız bir biçimde karaladığını, bu yolla davacı şirketi mali zarara uğratarak davacı şirketi rakipleri arasında kötü duruma düşürdüğünü beyan etmiş ve davalının, davacı firmaya karşı tecavüzcü ve hırsız denilmek suretiyle isnat etmiş olduğu eylemlerin ağırlığı ve etkisi ile davacı şirketin konumu da dikkate alınmak suretiyle 10.000 TL manevi tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, Mart ayında Karaman'da ... Vakfına ve ... ait evlerde kalan çocukların cinsel istismara uğradığı haberlerinin medyada yer aldığını ve bu suçu işleyen kişinin her bir öğrenci için ayrı ayrı olmak üzere toplam 508 Yıl 3 Ay hapis cezası ile cezalandırıldığını, bu olayın ardından ... Vakfının başka şubelerinde de taciz ve tecavüz olaylarının yaşandığı haberlerinin arka arkaya geldiğini ve skandalın çığ gibi büyüdüğünü, akabinde bu konuda imza kampanyaları başlatıldığını ve protesto eylemlerinin yapıldığını, tepkinin yansıtıldığı önemli mecralardan birinin de sosyal medya olduğunu, ... Vakfına destek veren davacı firmanın bu olaylardan sonra da desteğini vakıftan çekmediğini, dava konusu paylaşımın eleştiri hakkının kullanılmasından ibaret olduğunu ve davacı şirketin bu eleştirilere tahammül etmesi gerektiğini, paylaşımın durup dururken değil davacı şirketin tecavüz skandalının yaşandığı vakfı desteklediği yönünde çok sayıda haber çıkması üzerine ve sonrasında yapıldığını, bu paylaşımla kamu yararına katkı sağlandığını, davacının tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/03/2019 tarih 2018/481 Esas - 2019/331 Karar sayılı kararında; "haksız rekabet hükümleri, gerekse TMK'nin 24, 25 ve TBK'nin 58. Maddeleri gözönüne alındığında tüzel kişilerin ticari saygınlıklarının saldırıya uğraması halinde manevi zarara uğradıkları kabul edilerek, manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Tazminat isteminin temel koşulu; saldırının, haksız olması yanında tüzel kişinin yararlandığı kişilik haklarına tecavüz niteliğinde olmasıdır. Bu bakımdan somut olayda davalının davaya konu yazıdaki görüşlerinin eleştiri veya yorum ya da haksız saldırı olmaksızın düşünceyi açıklama yahut davacının ticari saygınlığına saldırı niteliğinde olup olmadığı, davacıya yöneltilen ithamın görünen gerçekliğe uygun şekilde haklı olarak yöneltilip yöneltilmediği hususunun çözümlenmesi gerekmektedir.Somut olayda, davalı, twitter hesabından "@..." başlığı altında "Tecavüzün finansmanından elini çek" ifadesini paylaşmıştır. Davalının, davacı hakkında kullandığı sözler,kamuoyunda kuşku yaratıcı, davacının saygınlığını zedeleyici, haksız rekabete yol açıcı ve itham edici nitelikte olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, zarar derecesi, hakkaniyet dikkate alınarak manevi tazminatı 500,00 TL takdir etmek gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir ..."gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜ ile 500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz iile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE, -Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, 2016 yılının Mart ayında Karaman'da ... Vakfı'na ve Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği'ne (...) ait evlerde kalan çocukların, cinsel istismara uğradığı haberlerinin medyada yer aldığını, bu olayın ardından, ... Vakfı'nın başka şubelerinde de taciz ve tecavüz olayları yaşandığı haberlerinin arka arkaya medya haberlerine konu olduğunu bu skandalın çığ gibi büyüdüğünü,Bu olaylar üzerine imza kampanyaları başlatıldığını, protesto eylemi düzenlendiğini, tepkinin yansıtıldığı önemli mecralardan birinin de sosyal medya olduğunu, müvekkili ..., aynı günlerde onlarca twitter kullanıcısının yaptığı gibi, “tecavüzün finansmanından elini çek @...” paylaşımında bulunduğunu,... eleştirilere kulak vermek yerine eleştirenlere ayrı ayrı tazminat davası açtığını, Davacı şirketin, tepki ve eleştirilere tahammül etmesi gerektiğini, dava konusu paylaşımın eleştiri ve tepki içerdiğini, davacı şirketin eleştirilirken tepki gösterilirken kullanılan yolun kurulan cümlelerin kişilik haklarını zedeleyici nitelikte olmadığını,Müvekkilinin doktor olduğunu, davacı şirketle rekabet içinde olacak bir işle uğraşmadığını, sosyal medyada tepki gören davacı şirketin, 24.03.2016 tarihinde tecavüz skandalının yaşandığı Vakfı desteklemeye devam edeceğini açıklayarak, bu eleştiri ve tepkilerin daha da büyümesine yol açtığını ve pek çok ... abonesi de, bu açıklama sonrasında aboneliklerini iptal ettirdiklerini başka operatörleri kullanmaya başladıklarını, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2016/12322 E. 2018/3983 K. sayılı ve 28.05.2018 tarihli kararı)İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, kişilik haklarına saldırı ve haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının twitter hesabından yaptığı paylaşım ile müvekkili şirket hakkında asılsız ithamlarda bulunduğunu, bu ithamların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu, davalının haksız ithamları nedeniyle müvekkili şirketin kişilik haklarının zarar gördüğünü, davalının eyleminin haksız rekabet niteliğinde olduğunu belirterek manevi tazminata hükmedilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalının yaptığı paylaşımda kullandığı, "Tecavüzün finansmanından elini çek" ifadesi, eleştiri mahiyetinde olup, ifade özgürlüğü kapsamındadır. Kullanılan bu ifade ile davacının kişilik haklarının ihlal edildiğinden söz edilemeyecektir. Davacının kişilik haklarına doğrudan bir saldırı bulunmamakta, eleştiri hakkı kullanılmaktadır. Bu nedenle TBK'nın 58. Maddesinde öngörülen koşullar oluşmamıştır.
Davalının twitter paylaşımında kullandığı bu ifadeler eleştiri mahiyetinde olup kişilik haklarına saldırı söz konusu olmadığından ve ayrıca bu ifadeler haksız rekabette oluşturmadığından davanın reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu nedenle davalı istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK'nın 353/1-b2 maddesiyle davanın reddine dair yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
SONUÇ : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21/03/2019 tarih ve 2018/481 Esas - 2019/331 Karar Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Dairemizce yeniden hüküm kurulmak sureti ile;
1-Davanın REDDİNE,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN:
2-Dairemiz karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30.TL harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 170,78.TL harçtan mahsubu ile bakiye 111,48.TL'nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 11,00.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı bulunduğu takdirde talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN:
7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
8-Davalı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,50.TL dosyanın istinafa gidiş/ dönüş gideri olmak üzere; toplam 152,80.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24.06.2021 tarihinde HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.