KOREOGRAFİ FOTOĞRAFINDA EL HAREKETİ YAPTIĞI İÇİN İŞTEN ÇIKARILMIŞTI, MAHKEME KARARINI VERDİ
Özel bir şirkette çalışan E.Ö., kuruluş yıl dönümü dolayısıyla tüm çalışanlarla şirketin dergisinde yayınlanması için gerçekleştirilen rakamlı koreografide el hareketi yaptığı gerekçesiyle İş Kanunu'nun "işçinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması" maddesi gereğince iş akdinin feshedilmesi üzerine işe iade davası açtı.
Özel bir şirkette çalışan E.Ö., kuruluş yıl dönümü dolayısıyla tüm çalışanlarla gerçekleştirilen rakamlı koreografide el hareketi yaptığı gerekçesiyle işten çıkarılmasının ardından açtığı işe iade davasını kazandı.
AA muhabirinin dava dosyasından derlediği bilgilere göre, İstanbul'da özel bir şirket, kuruluşunu kutlamak amacıyla tüm personelinin katılımıyla bahçede yıl dönümü rakamlarını oluşturarak fotoğraf çektirdi.
Fotoğrafta yer alan şirket çalışanı E.Ö.'nün küfür anlamına gelen el hareketi yaptığı tespit edildi. Bunun üzerine kıdem tazminatı verilmeden işten çıkarılan E.Ö., yargıya başvurdu.
İstanbul İş Mahkemesine dava açan E.Ö., dava dilekçesinde işten çıkarılmasının haksız nedenlere dayandığını savunarak işe iadesini istedi. Davalı şirketin avukatı Murat Duran, mahkemeye bir dilekçe sunarak davanın reddini talep etti.
Davalı şirketin mahkemeye sunduğu dilekçede, kuruluş yıl dönümü kapsamında çekilen fotoğrafların şirketin dünyada bağlı bulunduğu tüm birimlerin göreceği elektronik ortama yüklendiği, şirket yönetiminin de koreografi fotoğraflarını incelediği belirtildi.
Dilekçede, söz konusu fotoğraflardan birinde E.Ö.'nün el hareketinin görülmesi üzerine yakınlaştırma işlemi yapıldığı, diğer çalışanların başlarını kaldırıp fotoğrafın çekildiği cihaza bakarken E.Ö.'nün güldüğü, yüzü yanındaki arkadaşına dönük şekilde hareket yaptığı, bu nedenle yönetimin E.Ö.'den yazılı savunma istediği kaydedildi.
El hareketi nedeniyle şirketin kuruluş etkinliklerini içeren yayınlarda satış ekibinin fotoğraflarının yayınlanamadığı vurgulanan dilekçede, "Davacının bu hareketini gösterir fotoğraflar dikkatle incelenmese ve yayınlansa şirketin imajı yerle bir olacak ve şirket büyük zarara uğrayacaktı. Şirket yönetiminin dikkati sayesinde bu husus bertaraf edilse de satış ekibinin fotoğrafının kuruluş etkinliklerini gösteren yayınlarda yer almamasına, şirketin merkezi yönetim nezdinde küçük düşmesine, işini iyi yapmadığı ve iyi yönetilmediği algısı oluşmasına sebebiyet vermiştir." denildi.
Dilekçede, bu nedenlerle davacının iş akdinin İş Kanunu'nun "işçinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması" maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiği belirtildi.
- Bölge adliye mahkemesi de kararı hukuka uygun buldu
Duruşmada savunma yapan davacı E.Ö., söz konusu hareketi kasıtlı yapmadığını ifade ederek, "Çok sayıda çekim yapıldı. Birinde bu hareketi anlık olarak yaptım." dedi.
Mahkeme, davacının kıdemini, daha önce böyle bir nedenle uyarı almamasını ve dava konusu fotoğrafın hiçbir yerde yayınlamamasını dikkate alarak, iş akdinin feshedilmesinin orantılı olmadığına ve feshin son çare olması ilkesine uygun olmadığına karar verdi. Mahkeme, ortada haklı ve geçerli bir fesih bulunmadığı gerekçesiyle davacının işe iadesine hükmetti.
Davalı şirketin itiraz başvurusu üzerine dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını usul ve esas yönünden hukuka uygun bularak itirazı esastan reddetti.
Karara ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan şirket avukatı Murat Duran, avukatlığını yaptığı şirkette uzun yıllardır yönetici pozisyonunda görev alan davacının, Türkiye çapında şirketin dergilerinde yayınlanmak üzere çekilen fotoğrafta, amacını bilmesine rağmen küfür anlamı taşıyan bir el hareketi yapmasının, muhatap olarak şirketin tamamına ve yöneticilerine yönelik kötü niyetli bir hareket olduğunu savundu.
Davacının, iş akdi feshinde hareketi isteyerek ve kasti olarak yaptığını ikrar etmesine rağmen duruşmada beyanını değiştirdiğini söyleyen Duran, "Mahkeme de bu fotoğraftaki pozu anlık bir pozlamayla çekilmiş olarak yorumladı ve fotoğraftaki hareket fark edilince yayınlanmadığı için feshi geçerli saymadı. Oysa fotoğrafın hakaret olduğuna ilişkin tereddüde düşülecek bir yanı dahi yoktu." diye konuştu.
İstinaf Mahkemesi'nin kararında da "şayet hakaret olsa bile feshin orantılı ve son çare olmadığı yönünde, bu fesih söz konusu madde kapsamında değerlendirilmemelidir." denildiğini vurgulayan Duran, "İstinafın bu yorumuna göre iş yerinde bir yöneticiye ya da çalışana anlık olarak hareket çektiğinizde bu iş akdinin feshi için son çare olmadığı dolayısıyla tehlike oluşturmayacak bir eylem sayılabilir demektir." diye konuştu.
.