KREDİ KULLANIP ÖLEN KİŞİNİN YASAL MİRASÇISINA TAKİP YAPILMASINDA BİR BEHİS BULUNMAMAKTADIR

KREDİ KULLANIP ÖLEN KİŞİNİN YASAL MİRASÇISINA TAKİP YAPILMASINDA BİR BEHİS BULUNMAMAKTADIR

T.C.

Yargıtay

13. Hukuk Dairesi         

2014/15045 E. 

2014/30909 K.

    MAHKEMESİ : İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi
    TARİHİ : 08/11/2012
    NUMARASI : 2012/237-2012/852

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı ile aralarında 2.4.2008 tarihli tüketici kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, asıl borçlunun vefatı üzerine kefil olan dava dışı Ş. D.. ve asıl borçlunun mirasçılarına takip yapıldığını, takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını istemiştir.
    Davalı, asıl borçlu fatmanın kızı olduğunu annesinin öldüğünü ve kendisinin de borçtan haberdar olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava itirazın iptali davası olup, davacı, ölen asıl borçlu F. D..’ in kullanmış olduğu tüketici kredisi taksitleri ödenmediğinden asıl borçlunun mirasçıları ve kefile karşı icra takibi başlatmış, itirazın iptalini istemiş, davalı ise müteveffa asıl borçlunun kızı olduğunu ancak annesinin bu borcundan haberdar olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davalının kefilin mirasçısı olduğundan ve asıl borçlu hakkındaki takip semeresiz kalmadan kefil yada mirasçılarına takip yöneltilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamından yapılan inceleme neticesinde hem davalı beyanları hem icra dosyasındaki nüfus kayıt örneklerinden davalının vefat eden asıl borçlu F. D..’ in kızı ve yasal mirasçısı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yukarıda anlatılan gerekçe ve davalının kefil Ş.D..’ in kızı olduğundan bahisle yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.