MAAŞ İŞLEMİNDEN KAYNAKLI DAVALARDA ZAMAN AŞIMI SÜRESİ UYGULANIR MI?
Dava konusu olayda, davacı tarafından Bursa 2. İdare Mahkemesinin E:1998/15, K:1999/125 sayılı iptal kararına istinaden 16/10/1997 tarihinde başlatılması gereken hizmet başlangıç tarihinin 28/05/1999 tarihinden başlatılması ve buna bağlı olarak maaş ve özlük haklarının eksik ve yanlış hesaplandığı gerekçesiyle 16/09/1997 tarihinden itibaren derece/kademe ilerleme haklarının ve bundan doğan maaş farklarının hesaplanıp ödenmesi ve her türlü hak kaybının giderilmesi istemiyle 24/09/2014 tarihinde yapmış olduğu başvurunun zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali ve yoksun kalınan tüm maaş ve özlük haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İlk derece mahkemesi, 2577 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde belirtilen bekleme ve dava süreleri çokça geçirildikten sonra yapılan başvurunun zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle süre yönünden reddine karar vermiştir.
Danıştay Sekizinci Dairesi ise, memurların gerek görevde bulundukları sırada gerekse emekliye ayrılmış olmaları hallerinde, parasal ve özlük hakları yönünden her ay hukuki sonuç doğuran, diğer bir ifadeyle süregelen etkileri bulunan idari işlemlere karşı ilk tesis edildikleri ya da ilk uygulandıkları anda davanın açılmamış olması, başvuru tarihinden ileriye dönük sonuçlar doğurmak üzere sonradan başvuru yapılmasına ve buna dayalı olarak tesis edilen işlemlerin dava konusu edilmesine engel teşkil etmeyeceğine hükmederek İdare Mahkemesinin kararını bozmuştur.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : .......
Karşı Taraf (Davalı) : Balıkesir Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : Av. ....... - (Aynı adreste)
İstemin Özeti : Balıkesir İdare Mahkemesinin 15/03/2016 gün ve E:2015/610, K:2016/360 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ....
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından, Bursa 2. İdare Mahkemesinin E:1998/15, K:1999/125 sayılı iptal kararına istinaden 16/10/1997 tarihinde başlatılması gereken hizmet başlangıç tarihinin 28/05/1999 tarihinden başlatılması ve buna bağlı olarak maaş ve özlük haklarının eksik ve yanlış hesaplandığı gerekçesiyle 16/09/1997 tarihinden itibaren derece/kademe ilerleme haklarının ve bundan doğan maaş farklarının hesaplanıp ödenmesi ve her türlü hak kaybının giderilmesi istemiyle 24/09/2014 tarihinde yapmış olduğu başvurunun zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali ve yoksun kalınan tüm maaş ve özlük haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı tarafından hakkında verilen Bursa 2. İdare Mahkemesinin E:1998/15, K:1999/125 sayılı yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi için 14/03/2003 tarihinde idaresine başvuruda bulunulduğu, bu başvuru üzerine idarece bir kısım işlemlerin tesis edilmiş olduğu dikkate alındığında, 2003 yılındaki başvuru tarihinden itibaren, 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında yer verilen süreler içerisinde davacı tarafından yargı kararının davalı idarece eksik uygulanmasından kaynaklı mali ve özlük haklarının tazmini istemiyle dava açılması gerektiği halde 2577 sayılı Yasanın 10. maddesinde öngörülen bekleme ve dava süreleri çokça geçirildikten sonra bakılan davanın açıldığı, öte yandan, idari yargı yerlerince verilen "iptal" kararlarının, davalı idareler yönünden kararın tebliğinden itibaren uygulama sürecinin başlamakta olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 24/09/2014 tarihi itibariyle söz konusu yargı kararının uygulanması için 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında başvuruda bulunulabilecek 10 yıllık zaman aşımı süresinin de sona ermiş olduğu gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesinde, ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabileceği, 60 gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, 60 günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri, 60 günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, 60 günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılabileceği kurala bağlanmıştır.
Kamu personelinin gerek görevde bulundukları sırada gerekse emekliye ayrılmış olmaları hallerinde, parasal ve özlük hakları yönünden her ay hukuki sonuç doğuran, diğer bir ifadeyle süregelen etkileri bulunan idari işlemlere karşı ilk tesis edildikleri ya da ilk uygulandıkları anda davanın açılmamış olması, başvuru tarihinden ileriye dönük sonuçlar doğurmak üzere sonradan başvuru yapılmasına ve buna dayalı olarak tesis edilen işlemlerin dava konusu edilmesine engel teşkil etmez.
Buna göre ilgililer, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi hükmü uyarınca, haklarında kanunların öngördüğü işlemlerin yapılması için her zaman idareye başvurabilecekleri gibi isteklerinin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde anılan maddede öngörülen usule uygun olarak dava açabilecekleri kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idare tarafından 03/09/1997 tarihinde ilan edilen Balıkesir Meslek Yüksek Okulu ..... Bölümü için öğretim görevlisi kadrosuna yazılı ve sözlü sınavları kazandığı halde atanmasının yapılmaması üzerine davacı tarafından bu işlemin iptali ve atamanın yapılacağı tarihe kadar geçen süreye ilişkin maaş ve tüm özlük haklarının verilmesi talebiyle Bursa 2. İdare Mahkemesinin E:1998/15 esasına kayıtlı olan davanın açıldığı, Mahkemece verilen 26/02/1999 tarih ve K:1999/125 sayılı kararda "... dava konusu işlemin iptaline, işlemin tesis tarihi ile karar gereği davacının atamasının yapıldığı tarihe kadar belirlenen süre için hesaplanacak davacının yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının davacıya ödenmesine..." karar verildiği, bu karara karşı davalı idarece yapılan temyiz ve karar düzeltme taleplerinin reddedilerek kararın 17/07/2002 tarihinde kesinleştiği, Bursa 2. İdare Mahkemesinin kararına istinaden davacının atamasının 17/05/1999 tarihinde yapıldığı ve 28/05/1999 tarihinde göreve başladığı, davacı tarafından 14/03/2003 tarihli dilekçe ile davalı idareye başvuruda bulunularak Bursa 2. İdare Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına istinaden 16/09/1997-28/05/1999 tarihleri için maaş ve diğer tüm özlük haklarının hesaplanarak yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiği, bu talep üzerine davacıya 17/02/2004 tarihinde ödeme yapıldığı, daha sonra da maaş ve özlük haklarının eksik ve yanlış hesaplandığı gerekçesiyle özlük ve mali hak kayıplarının giderilmesi istemiyle 24/09/2014 tarihinde yeniden davalı idareye başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun idarece cevap verilmeyerek zımnen reddi üzerine 31/12/2014 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesince uyuşmazlığın yargı kararının uygulanmamasından kaynaklandığı değerlendirilerek karar verilmiş ise de, uyuşmazlık; yargı kararının uygulanmamasından değil, davacının hizmet başlangıç tarihinin ne zaman olduğunun belirlenerek maaş ve özlük haklarının buna göre düzenlenip düzenlenmeyeceğinin belirlenmesinden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda, davacının başvurusunun, parasal ve özlük hakları yönünden her ay hukuki sonuç doğuran, diğer bir ifadeyle süregelen etkileri bulunan kısımlarının, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında olan bir başvuru olarak değerlendirilerek, zımnen ret işlemine karşı süresi içinde açılan davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, süre aşımı yönünden reddedilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; Balıkesir 1. İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.