MAAŞ ÜZERİNE HACİZ KONULARAK ALACAKLININ HER AY MAAŞTAN KESİLEN MİKTARI ALMASI, İCRA TAKİP İŞLEMİ NİTELİĞİNDE DEĞİLDİR, ZAMANAŞIMINI KESMEZ

MAAŞ ÜZERİNE HACİZ KONULARAK ALACAKLININ HER AY MAAŞTAN KESİLEN MİKTARI ALMASI, İCRA TAKİP İŞLEMİ NİTELİĞİNDE DEĞİLDİR, ZAMANAŞIMINI KESMEZ

TC

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

2014/30420 E.

2014/30286 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 15/04/2014
    NUMARASI : 2013/690-2014/224

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, zamanaşımı nedeniyle İİK. nun 71 ve 33-a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin istendiği anlaşılmıştır.
    Takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olaya, tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan mülga 6762 Sayılı TTK. nun 690.maddesi göndermesiyle 661, 662 ve 663.maddelerinin uygulanması gerekir. T.T.K.’nun 662. maddesinde zaman aşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır.
    Öte yandan, alacaklı tarafından yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser. Ancak alacaklı tarafından yapılan icra takip işleminin zamanaşımını kesmesi için icra takibinin devamını sağlamaya yönelik olması gerekir.
    Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin 12.11.2003 tarihinde borçlulara tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra 18.08.2008 tarihindeki haciz işleminden 22.02.2012 tarihindeki yenileme talebine kadar alacaklı tarafça zaman aşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığı görülmüştür.
    Her ne kadar borçlu M.. A..'ın maaşının üzerine konulan haciz nedeniyle her ay yapılan kesintiler nedeniyle icra takip dosyasına paralar gelmiş ve bu paralar alacaklı tarafından alınmış ise de zamanaşımını kesen işlem alacaklının haciz talebi olup, maaş üzerine konulan haciz nedeniyle, her ay maaştan kesilerek gönderilen paraların, icra dosyasına gelmesi ve alacaklı tarafından alınması, icra takip işlemi niteliğinde olmadığından, zamanaşımını kesmez. Kaldı ki bir an için kesintiler nedeniyle zamanaşımının kesileceği kabul edilse bile TTK. nun 663.maddesi uyarınca zamanaşımını kesen işlem kimin hakkında yapılmışsa, ancak ona karşı hüküm ifade edeceğinden, borçlu M.. A.. dışındaki borçlular yönünden sonuç doğurmayacaktır.
    Bu durumda T.T.K.’nun 661/1.maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan, mahkemece istemin kabulü ile İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle aynı kanunun 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.