MAĞDUR SİLAHLI TEHDİT ANINDA SİLAHIN KURU SIKI OLDUĞUNU BİLİYORSA BASİT TEHDİT SUÇU OLUŞUR

MAĞDUR SİLAHLI TEHDİT ANINDA SİLAHIN KURU SIKI OLDUĞUNU BİLİYORSA BASİT TEHDİT SUÇU OLUŞUR

TC

YARGITAY

4. Ceza Dairesi         

2015/23398 E. 

2019/18974 K.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
T
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, ... ve ...'ün yalnızca sanık sıfatıyla haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz ettikleri belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ...'e yükletilen, mağdur ...'e yönelik yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ...'ün ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B-Sanık ...'ün, mağdur ...'e yönelik silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince,
1-Mağdur ...'ün, olaydan hemen sonra kolluktaki, "abim Şeref evinden kuru sıkı tabancasını alıp bana doğrulttu ve seni öldüreceğim dedi" şeklindeki anlatımından, ağabeyi olan sanığın kendisine yönelttiği tabancanın kuru sıkı olduğunu bildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminde, silahın korkutuculuk özelliğinin bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nın 106/1-1 madde ve fıkrası yerine, aynı Kanun'un 106/2-a madde ve fıkrasından hüküm kurulması,
2-(1) nolu bozma kararına uyularak, sanığın eyleminin TCK'nın 106/1-1. cümlesinde gösterilen tehdit suçunu oluşturduğunun kabulü halinde ise;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanık ...'e isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.