MAHKEME KESİN SÜRE İHTARATLI ARA KARARINDA VERİLEN KESİN SÜREDE MAHKEME VEZNESİNE YATIRILMASI GEREKTİĞİNİ BELİRTMEDİĞİNDEN İHTARA KONU MİKTARIN SÜRESİNDE PTT VEZNESİNE YATIRILMASI İLE ARA KARAR GEREĞİ YERİNE GETİRİLMİŞTİR
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2020/2548 E.
2020/9735 K.
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oybirliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun; iflas erteleme davasında; ara karar ile İİK’nın 179/b maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine rağmen aleyhine icra takibi başlatıldığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davanın usulden reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 114/g maddesinde gider avansı, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 115/2. maddesine göre; “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” Aynı Kanun’un 120. maddesinde ise; “Davacı, yargılama harçları ile her yıl … Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir” düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkemece gider avansının eksik olduğunun anlaşılması halinde, tamamlattırılması için HMK’nun 120/2. maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin sürede tarafa avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılmalıdır. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmezse ancak o takdirde dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 13.03.2015 tarihli 2013/1824 E. ve 2015/1030 K. sayılı kararında “Mahkemece davacı vekiline gider avansının “iki hafta içinde mahkeme veznesine ulaştırılması” hususu değil “ödenmesi” hususu tebliğ edilmiş; diğer bir ifade ile mahkeme kesin süre ihtaratlı ara kararında verilen kesin sürede mahkeme veznesine yatırılması gerektiğini belirtmediğinden ihtara konu miktarın süresinde PTT veznesine yatırılması ile ara karar gereği yerine getirilmiştir…” görüşü benimsenmiştir.
Somut olayda mahkemece, 13/12/2016 tarihli tensip zaptında, “Davacı vekiline 2 hafta içerisinde eksik gider avansını 150 tl yi yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiğine, kesin süre içerisinde masrafın yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceği ilişkin ihtarlı davetiye tebliğine” hususunun ihtar edildiği, tensip zaptının şikayetçiye 10/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçinin 01/03/2017 tarihinde istinaf incelemesinden önce Uyap sistemine ve de temyiz dilekçesine eklediği PTT dekontuna göre; belirtilen gider avansını,… PTT Merkez Müdürlüğü’nün ödeme belgesi ile süresinde, 19/12/2016 tarihinde “ Gider Avansı … 1.İcra Hukuk Mahkemesi 2016/738” açıklaması ile gönderdiği, tebliğ edilen tensip zaptında ve tebligat zarfında gider avansının mahkeme veznesine yatırılacağına ilişkin bir ifadenin bulunmadığı, bu nedenle yukarıda belirtilen Hukuk Genel Kurulu’nun kararı gereğince avansın süresinde PTT’ye yatırılmış olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, eksik gider avansının süresinde yatırılmış olduğu kabul edilerek işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince verilen davanın usulden reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olmakla, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 16/12/2019 tarih, 2019/420 E- 2019/2554 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının (KALDIRILMASINA), … 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28/02/2017 tarih, 2016/738 E–2017/175 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 12.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.