MESAİ SAATLERİ İÇERİSİNDE FOTOĞRAFINI ÇEKİP SOSYAL MEDYA HESABINDA PAYLAŞAN İŞÇİNİN DAHA ÖNCE UYARILMADIĞI VE BU DURUM İŞ GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE ATAN BİR VAZİYET DEĞİLSE FESİH HAKSIZDIR

MESAİ SAATLERİ İÇERİSİNDE FOTOĞRAFINI ÇEKİP SOSYAL MEDYA HESABINDA PAYLAŞAN İŞÇİNİN DAHA ÖNCE UYARILMADIĞI VE BU DURUM İŞ GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE ATAN BİR VAZİYET DEĞİLSE FESİH HAKSIZDIR

T.C.

Yargıtay

9. Hukuk Dairesi         

2017/25172 E.  

2020/18264 K.



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili özetle, davacının 01/12/2009 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını ve 01/04/2015 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, enjeksiyon operatörü olarak en son aylık 1.500,00 TL ücret aldığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız nedenlerle feshedildiğini, fesih ihtarnamesindeki olayların doğru olmadığını, insanların hiç hasta olmamasının düşünülemeyeceğini, alınan raporun 18 gün olmadığını, tüm işten çıkarma nedenlerinin gerçeğe aykırı olduğunu savunarak bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili özetle, davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haklı nedenle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-ı bendi uyarınca feshedildiğini, davacının çok kez devamsızlık yaptığını, hatalı üretime sebebiyet verdiğini, amirlerinin talimatlarını yerine getirmediğini, defalarca sözlü ve yazılı uyarılara rağmen kapalı alanlarda sigara içtiğini, defalarca sözlü ve yazılı uyarıya rağmen mesai saatleri içinde telefonla konuştuğunu, sosyal paylaşım sitelerine girerek ve işyerinde çektiği fotoğrafları paylaşarak iş güvenliği kurallarını ihlal ettiğini, bu durumu alışkanlık haline getirdiğini, davacının mesai saatleri içerisinde devamlı olarak telefonuyla meşgul olduğunun tespiti üzerine konuyla ilgili olarak yazılı savunmasının talep edildiğini, davacının savunma talebine yanıt verme gereği dahi duymadan işyerini terk ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Davacı işçi iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuş, davalı işveren davacı hakkında tutulan tutanaklar sebebi ile haklı sebeple sözleşmenin feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece savunmaya değer verilerek tutulan tutanaklara göre haklı nedenlerle feshin gerçekleştiği gerekçesi ile tazminat isteklerinin reddine karar verilmiştir.
    Davacı işçi hakkında işveren tarafından çeşitli tutanaklar düzenlenmişse de tutanakların işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevlerinin hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar şeklinde bir bütünlük arzetmediği görülmüştür. Feshe konu edilen son eylem 2015 yılı 4. aya ait olup davacının işyerinde çalışırken kendi fotoğrafını çekip sosyal medya hesabında paylaştığı belirtilmiştir. Davacının daha önce de 2014 yılında cep telefonu ile oynadığı yönünde bir tutanak düzenlenmişse de davacının sözü edilen davranışının iş güvenliğini tehlikeye düşürdüğü yönünde herhangi bir iddiada bulunulmamış ve bu yönde bir delil ileri sürülmemiştir. Davacının tutanağa konu davranışları geçerli feshin sebebini oluşturabilir ise de 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesi kapsamında haklı fesih neden varlığı yöntemince kanıtlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabulü gerekirken yazılı şekilde her iki isteğin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.