MESKENİYET ŞİKAYETİ, YALNIZCA TAKİP BORÇLUSUNA TANINMIŞ BİR HAK OLUP; TAKİPTE BORÇLU SIFATI TAŞIMAYAN 3. KİŞİNİN BU ŞİKAYETTE BULUNMAYA HAKKI YOKTUR.
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2015/17105 E.
2015/31231 K.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi… tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu hakkında … Müdürlüğü’nün 2014/20090 Esas sayılı icra takip dosyaları üzerinden genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, şikayete konu 6482 Ada, 3 Parsel sayılı E Blok Zemin Kat 1 nolu dairenin takip borçlusu … tarafından 3. kişi …’a 28.01.2008 tarihinde satış suretiyle temlik edilmesi üzerine takip alacaklısı …nin anılan parsel hakkında takip borçlusu ve …’a karşı tasarrufun iptali davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.12.2013 tarih ve 2013/42 E.-2013/381 K. sayılı ilamı ile ”… 6482 Ada 3 Parsel sayılı E Blok Zemin Kat 1 nolu dairenin davalı … tarafından davalı …’a satışına ilişkin tasarruf iptaline, … … İcra Müdürlüğü’nün 2008/7186 Esas icra takiplerine alcaklaının bu taşınmazlar üzerinden cebri icra yoluyla tahsil yetkisi verilmesine ……” karar verildiği, bilahare, sözü edilen tasarrufun iptali ilamına istinaden alacaklı vekilinin talebiyle şikayet konusu taşınmaz üzerine anılan icra dosyalarından haciz konulduğu ve şikayetçiler tarafından taşınmaza yönelik meskeniyet iddiasında bulunulduğu anlaşılmaktadır.
İİK’nun 283/1. maddesinde; “Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını istiyebilir.” hükmüne yer verilmniştir. Satış ile 3. kişiye geçen mülkiyet tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmez. Yalnızca, alacaklıya, 3. kişiye ait taşınmaz üzerine haciz koydurarak sattırmak suretiyle alacağını tahsil imkanı verir. Hacze dayanak yapılan tasarrufun iptali ilamında da anılan yasa hükmüne uygun olarak yalnızca satış işleminin iptaline karar verilmekle yetinilmiş olup; 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline dair bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle, taşınmazın mülkiyeti şikayetçi 3. kişiye aittir.
Diğer taraftan, İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur.
Somut olayda, şikayetçi …’ın yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca icra takibinde “borçlu” sıfatını taşımaması nedeniyle, takip borçlusu …’nın ise taşınmazın maliki olmaması sebebiyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacakları açıktır.
Bu durumda, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Şikayetçilerin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.