MİRASÇILARINDAN BİRİNİN NÜFUSTA KAYDININ BULUNMAMASI MİRASÇILIK BELGESİNİN VERİLMESİNE ENGEL BİR NEDEN DEĞİLDİR

MİRASÇILARINDAN BİRİNİN NÜFUSTA KAYDININ BULUNMAMASI MİRASÇILIK BELGESİNİN VERİLMESİNE ENGEL BİR NEDEN DEĞİLDİR

T.C.

Yargıtay

8. Hukuk Dairesi         

2013/11804 E. 

2014/7668 K.

MAHKEMESİ : Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2013/311-2013/306

M.. F.. E.. tarafından mirasçılık belgesi istemiyle açılan davasının kabulüne dair Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden verilen 28.03.2013 gün ve 311/306 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi ilgili kişi Kurt A.. E.. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava hasımsız olarak açılan mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davada taraf olmayan ancak mirrasbırakanın oğlu olması nedeniyle kendisine mirastan pay verilmesi gerektiğini iddia eden A.. E.. tarafından temyiz edilmiştir.
Bir hükmü kural olarak hukuksal yararı bulunmak koşuluyla ancak davanın tarafları, asli katılan yada katıldığı tarafla birlikte feri katılan yine davanın tarafı olmasa dahi karar yerinde aleyhine hüküm oluşturulan kişiler temyiz edebilir. Ancak, çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, davanın tarafı olmasalar bile özel kanuni düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, kararın öğrenilmesinden itibaren yasal süresi içinde kanun yoluna başvurabilirler. (HMK madde 387) Hal böyle olunca davanın tarafı olmayan ancak hükmü temyizde de hukuksal yararı bulunan A.. E..’ın temyiz inceleme istemi kabul edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 30. maddesi hükmüne göre doğum ve ölüm kural olarak nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kanıtla ispat edilebilir. Bu hukuksal olgu gözetildiğinde mirasçılık belgesi istenilen miras bırakanın ya da mirasçılarından birinin nüfusta kaydının bulunmaması mirasçılık belgesinin verilmesine engel bir neden değildir. Temyiz dilekçesine eklenen Almanya Passau Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.04.2012 tarihli veraset belgesinde, temyiz isteminde bulunan A.. E..’a da mirasbırakanın oğlu olarak pay verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, temyiz isteminde bulunan A.. E..’ın mirasçı olup olmadığının belirlenmesi ve buna göre mirasçılık belgesi verilmesi gerekmektedir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminde bulunan ilgili vekilinin itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.