MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA İLE EVLATLIK İLİŞKİSİNİN KALDIRILMASI AYRIMI

MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA İLE EVLATLIK İLİŞKİSİNİN KALDIRILMASI AYRIMI

TC

YARGITAY

8. Hukuk Dairesi         

2018/14580 E.  

2019/10590 K.

DAVA TÜRÜ : Mirasçılıktan Çıkarma
MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Ankara 4. Aile Mahkemesinin 06.12.2017 tarihli ve 2017/1166 Esas, 2017/2138 Karar sayılı kararıyla kabulüne karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekillerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Dava dilekçesinde, davalı ...'ın davacıya karşı evlatlık ilişkisinden kaynaklanan ailevi yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmediği ileri sürülerek mirastan mahrum bırakılması için mirastan ıskatına karar verilmesi istenmiş, İlk Derece Mahkemesince, dava evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası olarak nitelenmiş ve davanın kabulü ile davacı ile davalı arasındaki evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabul kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davacının ileri sürüdüğü sebeplerin hiçbirisinin evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebeplerine uymadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davacının davasının reddine dair karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Öncelikle davanın evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası mı yoksa mirasçıklıktan çıkarma davası mı olduğu üzerinde durulmalıdır.
04.06.1958 tarihli ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi Hakime aittir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesinde hâkimin, Türk Hukuku'nu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir.
Dava, dava dilekçesindeki anlatım ile ileri sürülen sebepler birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinin kabul ettiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 317 ve devamı maddelerde düzenlenen evlatlık ilişkisinin kaldırılması değil, aynı kanunun 510 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenen evlatlık görevlerini yerine getirmeyen davalının mirasçılıktan çıkarma (mirastan ıskat) istemine ilişkindir.
Davanın nitelemesinin doğru şekilde yapılması halinde yani davanın evlatlık ilişkisinin kaldırılması mı yoksa mirasçılıktan çıkarma istemine mi ilişkin olduğunun tespiti halinde, başta davaya bakacak görevli Mahkeme değişeceği gibi, davanın hakdüşürücü süreye tabi olup olmaması, hakkın kullanılma şekli ve her iki dava türünün farklı sebeplere dayalı olması gibi önemli derecede ayrık hususlar olduğu dolayısı ile her iki dava türüne göre verilecek karar da farklı olacağı muhakkaktır.
Somut olayda, yukarıda da açıklandığı üzere dava dilekçesindeki olayların anlatımı ile netice-i talep birlikte değerlendirildiğinde davanın evlatlık ilişkisinin kaldırılması değil mirasçılıktan çıkarma davası olduğu gözetilerek mirasçılıktan çıkarma davasının evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası gibi 4721 sayılı TMK üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından kaynaklanmadığı ve açılan davada görevli Mahkemenin genel görevli Mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönüne alınır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince açılan davada görevli Mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek 6100 sayılı HMK'nin 353/1-a maddesi gereği duruşma yapmadan görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek, davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesi'nin 25.05.2018 tarihli ve 2018/1305 Esas, 2018/741 Karar sayılı istinaf isteminin kabulüne ve davanın reddine dair hükmün 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın HMK'nin 373/2. maddesi gereği kararı veren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesine gönderilmesine, istek halinde peşin harcın iadesine, 27.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi