MUHATABIN ADRESİNDE BULUNMAMASI HALİNDE TEBLİGAT
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
2015/16385 E.
2016/287 K.
19.1.2016 T.
• MUHATABIN ADRESİNDE BULUNMAMASI HALİNDE TEBLİGAT (Tebliğ Olunacak Şahsa Keyfiyetin Haber Verilmesi Mümkün Oldukça Komşularından Birine Haber Verilmesi Varsa Yönetici veya Kapıcıya Keyfiyetin Bildirilmesi Gereği - Kime Verildiği Soruşturulmaksızın Yapılan Tebligatın Usulsüz Olduğu)
• USULSÜZ TEBLİGAT (Muhatabın Adresinde Bulunmaması Halinde Yapılan Tebilgatın Kendisine Haber Verilmek Üzere Komşusu Yönetici veya Kapıcıya Tebligatın Bilidirilmesi Gereği - Mernis Adresindeymiş Gibi Yapılan Tebligat Muhatap Adresinde Bulunmadığından Kime Haber Verildiği Soruşturulmadan Yapılan Tebligatın Usulsüz Olduğu)
7201/m. 21
ÖZET : Adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesi, mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilmesi gerektiğinden kime haber verildiği hususu somutlaştırılmaksızın yapılan tebilgatın usulüne göre yapılmadığının kabulü gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı asiller, davacılardan ...' in davalıdan haricen bir araç aldığını, ancak bu aracın noterden devrini üzerine almadan haricen sattığını, bu araca karşılık davalıya davacı ...' in borçlu, diğer davacı ...' ın kefil olduğu, 20.08.2010 vade tarihli 4.000-TL bedelli senedin verilmiş olduğunu, senet borcu henüz ödenmeden davacı ...'in davadışı ...' den ... marka başka bir aracı haricen aldığını, davalı ...'a olan senet borcuna karşılık davalı ile anlaşarak trafik kaydı ... üzerine olan bu aracın davalıya ... aracılığı ile noterden de devredildiğini, bu sırada dava konusu senet istenmesine rağmen davalının senedi vermediğini, daha sonra senedi İcra Müdürlüğü'nün 2011/566 sayılı icra dosyasında takibe koyduğunu belirterek, senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı asil, davacılara 1998 model ...marka minibüs sattığını, karşılığında 4.000-TL ve 10.000-TL bedelli bonoları aldığını, bonoların ödenmediği gibi, sattığı aracın da davacılar tarafından bir galeriye satıldığını öğrendiğini, davacıların başka araç vereceklerini söylemeleri üzerine alacağına karşılık 10.000-TL bedelle ... marka aracın kendisine devredildiğini, ancak kendisinin başlangıçta davacılara verdiği minibüsün 14.000-TL değerinde olup, ... marka aracın devrine karşılık 10.000-TL lik bonoyu iade ettiğini, zira bu aracın değerinin bu olduğunu, dava konusu bono bedeli olan 4.000-TL' lik alacağı ödenmediğinden de bonoyu takibe koyduğunu beyanla, davanın reddine ve davacılar aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı tarafın borcun ödeme nedeniyle düştüğünü ileri sürdüğü ve ispat yükünün davacı tarafta olduğu, bu kapsamda davacıların takibe dayanak 4.000-TL bedelli senede karşılık noterde düzenlenmiş 3 Kasım 2010 tarihli, satıcısı dava dışı ..., alıcısı davalı ... olan resmi araç satış sözleşmesini ibraz ettiği, ayrıca yemin deliline de dayanmış olduğundan, yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, süresinde sunulan yemin metninin davalı asil adına tebliğ edilmesine rağmen, davalının gelip yemin etmemiş olmakla yemin konusu vakıaları ikrar etmiş olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile İcra Müdürlüğü' nün 2011/566 sayılı takip dosyasına konu 25/08/2010 tarihli 4.000-TL'lik senetten dolayı davacıların borçlu olmadıklarının tespitine, asıl alacak üzerinden %20 tazminatın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalıya çıkartılan yemin davetiyesinin Tebligat Kanunu' nun 21. maddesindeki usule uygun olarak tebliğ edilmediği tebligat evrakının içeriğinden anlaşılmıştır. Zira, dosya kapsamına göre mahkemece davalının mernis adresi tespit edilip tebligata da mernis adresi olduğu şerhi düşülmediği halde davalının mernis adresi imiş gibi tebligat yapıldığı ve ayrıca adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesinin de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirileceği hükmünün gereği yapılmadan, kime haber verildiği hususu somutlaştırılmaksızın tebligat yapıldığı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle mahkemece, davalıya usulüne uygun olarak yemin davetiyesi çıkarılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.