MURİS VASİYETNAMESİNDE İSKAT SEBEBİNİ AÇIKLAMIŞ VE YASAL MİRASÇILAR BU DURUMU İSPAT EDEMEMİŞ İSE, SAKLI PAY İSTENEBİLİR
T.C.
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
2013/15823 E.
2014/2876 K.
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2010/215-2013/127
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde ıskat sebebine dayalı vasiyetnamenin iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar 17.07.2003 tarihli vasiyetnamenin iptalini istemişlerdir. Mirasbırakan Sabiha vasiyetnamesinde mirastan çıkarma sebeplerini açıklamıştır. (TMK. md. 510/2.) Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin itiraz etmesi halinde bu sebeplerin varlığının ispatı çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. (TMK. md. 512/2) Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir. (TMK. md. 512/3)
Mirasbırakan vasiyetnamesinde mirasçılıktan çıkarma sebeplerini göstermiştir. Davalılar gösterilen sebebin doğruluğunu kanıtlayamamışlardır. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 512/3. maddesi uyarınca mirastan ıskatın mirasbırakanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı başka bir ifade ile davacıların saklı paylarını isteyebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmeden vasiyetnamenin tümden iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Muris vasiyetnamesinde iskat sebebini açıklamıştır. Davalı iskat sebebinin doğruluğu yönünüde bir delil getirmediği gibi, iskatın müteveffanın aşikar bir hatasından kaynaklandığını kabule elverişli bir delil de yoktur
Bu yönler gözetilerek davanın tenkis davası şartlarında incelenip tasarrufun ne miktar için infaz edileceği, ne miktarda tenkisinin gerektiği belirlenmeden davanın reddi ile yetinilmesi doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.