ÖDEME İDDİASININ KABUL EDİLEBİLMESİ İÇİN, SÖZ KONUSU ÖDEME BELGELERİNDE TAKİBİN DAYANAĞI OLAN SENEDE AÇIKÇA ATIFTA BULUNULMASI ZORUNLUDUR
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2015/13226 E.
2015/26873 K.
MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip konusu bonoda tahrifat yapılarak “TL” yerine “EURO” yazıldığını, senet karşılığında 19.548 TL ödeme yaptıklarını ileri sürürerek itirazlarının kabulünü talep ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre tahrifat olduğundan bononun 30.000 TL bedelli olarak tanzim edildiği, borçlu tarafından sunulan ödeme belgesinde lehtar…’e ödeme yapıldığı, alacaklının hamilin kayınpederi olup alacaklının iyiniyetli hamil olmadığı,alackalının ödemeyi bilerek bonoyu devraldığı gerekçesi ile borca itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir.Somut olayda takibe konu senet kambiyo senedi vasfındadır. Senet üzerinde herhangibir çizinti, kazıntı veya silinti yoktur. Senetteki “TL” ibaresinin çizilerek yerine “EURO” yazılması senet matbu olduğundan tahrifat olarak kabul edilemez. Diğer taraftan senedin sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu da yazılı delille kanıtlanamamıştır.Öte yandan, İİK’nın 169/a-1. maddesi gereğince borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde icra mahkemesince itirazın kabulüne karar verilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur.Borçlu tarafından sunulan 22.04.2014 tarihli “makbuzdur” başlıklı belgede takip konusu senede herhangi bir atıf bulunmamaktadır. Alacaklı vekilininde, ödemelerin senede mahsuben yapıldığı yönünde kabul beyanı bulunmadığına göre, borca itirazın İİK’nun 169/a maddesine göre usulünce ispatlandığı sonucuna varılamaz.O halde mahkemece borrçlunun itirazların reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.