ÖĞRENCİNİN İNTİHARIYLA İLGİLİ ETKİLİ SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEMESİ NEDENİYLE KÖTÜ MUAMELE YASAĞININ İHLAL EDİLMESİ
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 10/2/2021 tarihinde, E. T. ve S. T. (B. No: 2017/34841) başvurusunda, Anayasa’nın 17. Maddesinde güvence altına alınan kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar vermiştir.
Olaylar
Başvurucular intihar eden lise öğrencisinin (N.T.) ebeveynidir. N.T. olay günü bir başka sınıftaki arkadaşına vermiş olduğu telefonunu geri almak istediği sırada ders öğretmeni durumu fark etmiş ve diğer sınıfa giderek telefonu almıştır. Öğretmen; telefonu aldığında gelen mesajları fark etmiş ancak mesajları okumadığını, sınıftaki diğer öğretmene de gösterdiğini, mesaj atanın aynı okul öğrencilerinden olduğunu öğrenmesi üzerine telefonu müdür yardımcısına teslim ettiğini beyan etmiştir.
Başvurucular ise öğretmenin mesajları okuduğunu iddia etmiştir. Telefonun alındığı sınıfta bulunan üç öğrenci de öğretmenin sınıfa gelerek telefonu aldığını, telefona birkaç dakikayı geçmeyecek bir süre baktıktan sonra sınıfta bulunan diğer öğretmene telefonu gösterdiğini belirtmiştir. Telefonun alındığı sınıftaki dersin öğretmeni ise sınıfa gelen öğretmenin öğrenciden telefonu aldığını, telefonun açık olduğunu söyleyerek mesaj kısmını kendisine gösterdiğini, buna karşın mesajları kendisi veya öğretmenin okumadığını ifade etmiştir.
Telefonun kendisine teslim edildiği müdür yardımcısı, öğrenciyi okul idaresine çağırmıştır. N.T.nin okuldaki bir arkadaşıyla mesajlaştığını kabul etmesi üzerine okul idarecileri olaya karışan öğrencilerin velilerini telefonla arayarak durumdan haberdar etmiştir. Derslerin sona ermesinin ardından okuldan ayrılan N.T. bir inşaattan atlayarak intihar etmiştir. Olayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca (Savcılık) derhâl soruşturma başlatılmıştır.
Başvurucular, kızlarının okul yönetimi ve ders öğretmeninin duygusal şiddetine maruz kaldığını, yaşadığı utanç ve korku sebebiyle intihar ettiğini iddia ederek sorumlu kişilerin cezalandırılması için Savcılığa şikâyette bulunmuştur. Savcılık; özel hayatın gizliliğini ihlal etme, başkasını intihara yönlendirme ve yardım etme suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Başvurucuların Savcılık kararına yaptığı itirazı Sulh Ceza Hâkimliği reddetmiştir.
İddialar
Başvurucular, okul idaresi ve öğretmenler tarafından aşağılayıcı muameleye maruz kalınmasına karşın buna ilişkin soruşturmanın etkili yürütülmemesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Savcılık tarafından yapılan soruşturma sonunda öğretmen ve müdür yardımcılarının eylemleri ile N.T.nin intihar etmesi arasında illiyet bağı kurulmadığı değerlendirilerek şüpheli kamu görevlileri hakkında ceza davası açılmamıştır.
Başvurucular, şüpheli öğretmen ve idarecilerin eylemleri nedeniyle kızlarının aşağılayıcı muameleye maruz bırakıldığı yönünde Savcılığa şikâyette bulunmuştur. Buna karşın Savcılıkça soruşturma, sadece intihar olayı ve N.T.nin telefonundaki bilgilerin ifşa edilip edilmediği çerçevesinde yürütülmüştür.
Şüpheli öğretmen veya okul yönetimince N.T.ye karşı kötü muameleye varan davranışlarda bulunulup bulunulmadığı, N.T.nin aşağılayıcı muameleye maruz kalıp kalmadığı noktasında soruşturma yürütülmemiştir. Okul yönetiminin olaya ilişkin tavrı ve bu tavrın N.T. üzerindeki etkisi çerçevesinde herhangi bir araştırma veya değerlendirme yapılmamıştır.
Soruşturma kapsamında toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarıyla şüpheli okul görevlilerinin N.T.ye yönelik bir kısım davranışı ortaya konulmuş ise de okul yönetiminin öğrencilerle ve öğrenci aileleriyle görüşmesi esnasındaki olayların oluş şekli aydınlatılmamıştır. Diğer taraftan Savcılıkça toplanan mevcut deliller kapsamında başvuruya konu şikâyete ilişkin bir irdeleme yapılmaksızın soruşturma tamamlanmıştır.
Kötü muamele hususundaki iddiaların soruşturma makamlarınca titizlikle araştırılması etkili soruşturma yükümlülüğünün temelini oluşturmaktadır. Buna rağmen somut olayda Savcılıktan beklenen bu özenin gösterilmediği değerlendirilmiş, şikâyetle ilgili soruşturma yapılmaması nedeniyle etkili soruşturma yürütülmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Diğer yandan N.T.nin kötü muameleye maruz kaldığına yönelik savunulabilir iddiaları bulunsa da bu yönde ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle olayların gerçekliği hususunda bir kanaat oluşmamıştır. Bu kapsamda kötü muamele yasağının maddi boyutu itibarıyla değerlendirme yapılamamıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar vermiştir.
>> Anayasa Mahkemesinin 10/2/2021 Tarihli ve 2017/34841 Başvuru Numaralı Kararı