OTELDE MEYDANA GELEN HIRSIZLIKTA OTELİN TÜRÜ, SAHİP OLDUĞU İŞLETME BELGESİ YÖNÜNDEN ASGARİ SAĞLAMASI GEREKLİ GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN NELER OLDUĞU VE BUNA BAĞLI OLARAK STANDART GÜVENLİK TEDBİRLERİ YÖNÜNDEN ARAŞTIRMA YAPILARAK KUSUR RAPORU HAZIRLANMALIDIR

OTELDE MEYDANA GELEN HIRSIZLIKTA OTELİN TÜRÜ, SAHİP OLDUĞU İŞLETME BELGESİ YÖNÜNDEN ASGARİ SAĞLAMASI GEREKLİ GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN NELER OLDUĞU VE BUNA BAĞLI OLARAK STANDART GÜVENLİK TEDBİRLERİ YÖNÜNDEN ARAŞTIRMA YAPILARAK KUSUR RAPORU HAZIRLANMALIDIR

T.C.

Yargıtay

13. Hukuk Dairesi         

2015/20110 E. 

2017/9558 K.


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacılar vekili, müvekkillerinin davalının işletmekte olduğu otelde konakladıklarını, odada bulunmadıkları esnada cep telefonları, bir miktar para, kol saati ve bir miktar ziynet eşyasının çalındığını, durumun ilgili yerlere bildirilmesi sonucu yapılan araştırmalarda kapının zorlama suretiyle açıldığının tespit edildiğini, olayın meydana gelmesinde otel yönetimi ve işleteninin kusurlu olduğunu, otelde güvenlik, kamera, giriş ve çıkışlarda yeterli inceleleme ve odaların güvenliğinin sağlanması hususunda gerekli önlemlerin alınmadığını ileri sürerek 10.830,00 TL maddi tazminat ile 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, davalının işletmekte olduğu otelde kalırken odada bulunmadıkları esnada telefon, kol saati, bir miktar para ve ziynet eşyasının iradeleri dışında alınması ve zararın meydana gelmesinde davalının gerekli önlemleri almadığından dolayı kusurlu olduğunu ileri sürerek oluşan zararın tazmini amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, davacılardan aytekin’in imzasını taşıyan konaklama belgesinde; para, mücevherat, değerli eşya kaybından otelin hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağına dair durumun kendisine bildirildiğini, ve aynı yazıda değerli eşyalarının korunması konusunda konaklayan otel müşterilerinin kaldıkları odalarda ücretsiz kasaların tahsis edildiğini, her türlü uyarı ve tavsiyenin müşterilerinin görebileceği yerlere iliştirildiğini, davacıların gerekli dikkat ve özeni göstermeleri durumunda zarara engel olunabileceğini savunması ile davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalının güvenliğin sağlanması hususunda gerekli önlemleri aldığı, davacının ise, değerli eşyalarının oda tipi kasada saklama imkanını kullanmadığı gibi otel yönetimine büyük kasada saklanmak üzere de teslim etmediği, oda dışına çıktığında oda anahtarını resepsiyona teslim etmediği, değerli eşyalarını korumak bakımından gerekli önlemlerden hiçbirini almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosyadaki deliller itibariyle alınan bilirkişi raporunun özellikle otelcilik hizmeti yönünden yeterli bulunmadığı otelin türü, sahip olduğu işletme belgesi yönünden asgari sağlaması gerekli güvenlik tedbirlerinin neler olduğu ve buna bağlı olarak standart güvenlik tedbirleri yönünden eksiklik bulunup bulunmadığı hususunda yeterli araştırmada yapılmamıştır.
    Hal böyle olunca davacının konakladığı otelde özellikle gerek otel odası ve gerekse kasa yönünden gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı hususlarında konusunda uzman veya uzmanlardan oluşacak yeni bir bilirkişiden rapor alınarak, sonucuna göre tazminat iddiası yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, mahkemece, açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.