OTOPARKTAKİ ARAÇTA TESADÜFEN BULUNAN SİLAH HUKUKA UYGUN DELİLDİR

OTOPARKTAKİ ARAÇTA TESADÜFEN BULUNAN SİLAH HUKUKA UYGUN DELİLDİR

T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2016/8-427

K. 2019/688

T. 3.12.2019

......................

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

Sanık ...'in 03.10.2014 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanına geldikten sonra kullanımında bulunan... plaka sayılı aracı havalimanı otoparkına park ederek uçakla Antalya iline gittiği, aynı gün otopark genel sorumlusu olan ...özel güvenlik görevlileri ... ve ... tarafından yapılan denetim sırasında söz konusu aracın kapılarının ve sol arka camının açık bırakıldığı görülerek araçta değerli bir eşya olup olmadığına yönelik yapılan kontrolde aracın bagajında siyah renkli dizüstü bilgisayar çantası bulunduğu, çantanın ön gözünde para ve altın olduğu tespit edilince terminal içerisinde saat 19.15 sıralarında plaka üzerinden anons yaptırıldığı ancak sanığa ulaşılamadığı, akabinde suça konu çantanın güvenlik görevlilerince Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali geliş katı A girişinde görevli bulunan polis memurlarına teslim edildiği, polis memurlarınca çantanın güvenliğini sağladıkları bina içine alınmadan önce X-ray cihazına konularak yapılan kontrolünde içinde bir adet silah benzeri malzeme bulunduğunun fark edilmesi üzerine çantanın elle aranması sonucunda bir adet Sig Sauer P22 marka, 7.65 mm çapında, 55551 seri numaralı, siyah tabanca ile 32 adet, MKE yapımı, 7.65 mm çapında merminin ele geçirildiği olayda;

Havalimanı otoparkından sorumlu özel güvenlik görevlileri ... ve ... tarafından yapılan denetim sırasında, sanığın kullanımında bulunan suça konu aracın kapılarının ve sol arka camının açık bırakıldığının tespit edilmesi üzerine içerisinde bulunabilecek değerli eşyaların çalınmasını engellemek ve bu bağlamda sanık ile arasında saklama sözleşmesi ilişkisi bulunan ve bu sözleşme uyarınca da suça konu aracı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlenen otopark şirketi aleyhine doğabilecek tazminat sorumluluğunu ortadan kaldırmak amacıyla kapıları ve sol arka camı açık olan aracın bagajında bulunan çantanın muhafaza altına alınmasının, şüpheli veya sanığı ya da bir delili elde etme veya bir suçun işlenmesini ya da bir tehlikeyi önleme amacıyla yapılan arama işlemi olarak değerlendirilemeyeceği, yine özel güvenlik görevlilerince söz konusu çantanın tesliminden sonra polis memurlarınca X-ray cihazına sokularak kontrol edilmesi eyleminin herhangi bir arama emir veya kararı gerektirmeyen, Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 18. maddesinin birinci fıkrasının ( i ) bendinde; "Elektromanyetik aygıtlar ve dedektör köpekleri aracılığıyla yapılan tarama şeklindeki denetimler," şeklinde açıklanan idari denetim yetkisi kapsamında bulunması, X-ray cihazında yapılan kontrol sonucunda çantanın içerisinde silah benzeri malzeme olduğunun görülmesi üzerine, "Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir..." şeklinde düzenlenen PVSK'nın 9. maddesinin yedinci fıkrası ile "5442 Sayılı İl İdaresi Kanununun ek 1. maddesi kapsamında bulunan, sivil hava meydanlarında, limanlarda ve sınır kapılarında, binaların, uçakların, gemilerin ve her türlü deniz ve kara taşıtlarının, giren çıkan yolcuların X-ray cihazından geçirilerek, gerektiğinde üstünün ve eşyasının aranması ile buralarda görevli kamu kuruluşları ve özel kuruluşlar personelinin, üstlerinin, araçlarının ve eşyalarının aranmasında," şeklinde belirtilen Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 25. maddesinin birinci fıkrasının ( b ) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak suça konu silahın ele geçirilmesine ilişkin elle yapılan arama işleminin de arama emri verilmesini ya da hâkimden karar alınmasını gerektirmediği, dolayısıyla dosya kapsamında hukuka aykırı olarak elde edilen bir delilden söz edilemeyeceği anlaşıldığından Özel Dairenin bozma kararında isabet bulunmadığının kabulü gerekmektedir.

Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Ceza Genel Kurulu Üyesi; "İtirazın reddine karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1- ) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2- ) Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 12.11.2015 tarihli ve 5810-24422 Sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,

3- ) Dosyanın, hükmün esasının incelenmesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 03.12.2019 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.