POLİS MEMURUNUN, DİSİPLİN SORUŞTURMASI GEÇİRMESİ SEBEBİ İLE SİCİL NOTU DÜŞÜK VERİLEMEZ

POLİS MEMURUNUN, DİSİPLİN SORUŞTURMASI GEÇİRMESİ SEBEBİ İLE SİCİL NOTU DÜŞÜK VERİLEMEZ

T.C.

DANIŞTAY

5. DAİRE

E. 2016/15652

K. 2018/18912

T. 26.12.2018

İstemin Özeti : İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 25.7.2011 tarih ve E:2011/399, K:2011/1520 sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : ...

Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, polis memuru olan davacının, 2005 yılına ait sicil notunun olumsuz ( 53 ) olarak düzenlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 25.7.2011 tarih ve E:2011/399, K:2011/1520 sayılı kararıyla; davacının 2005 yılında işlemiş olduğu bir fiilden dolayı yapılan soruşturma sonucu İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun 8.6.2007 tarih ve 1730 sayılı kararıyla onaltı ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına konu davranışları sebebiyle 2005 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun işlem tarihinde yürürlükte olan 111. maddesinde, Devlet memurlarının ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye çıkarma veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde özlük ve sicil dosyalarının başlıca dayanak olduğu; 113. maddesinde, sicil amirlerinin belli zamanlarda düzenleyecekleri sicil raporlarında, memurların liyakat derecesini not esasına göre kıymetlendirerek tespit edecekleri; 115. maddesinde, sicil amirlerinin maiyetlerindeki memurların sicil raporları ile birlikte, bunların genel durum ve davranışları bakımından da olumlu ve olumsuz nitelikleri, kusur ve eksiklikleri hakkında mütalaalarını bildirecekleri; 117. maddesinde, Devlet memurlarının yetersizlikleri halinde sicil raporlarında yazılı bulunan kusur ve eksikliklerinin, uyarılmaları bakımından, gizli bir yazı ile atamaya yetkili sicil âmirleri tarafından kendilerine bildirileceği; 119. maddesinde ise, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 100 üzerinden 60 ve daha yukarı olanların olumlu sicil almış sayılacağı, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 60'ın altında olanların olumsuz sicil almış sayılacağı kurala bağlanmıştır.

Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 121. maddesi hükmü uyarınca çıkarılan ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği'nin 17. maddesinde; sicil amirlerinin sicil raporunu doldurdukları her memuru; a ) Dışgörünüşü ( kılık,kıyafet ), b ) Zeka derecesi ve kavrayış kabiliyeti, c ) Azim ve sebatkarlık, dürüstlük, sır saklamada güvenirlilik ve beşeri münasebetlerdeki başarısı, d ) Alkol, kumar, vb. alışkanlıkları memuriyetle bağdaşmayacak ölçüde sürdürme, dedikodu yapma, kıskançlık, kin tutma gibi kötü huy ve davranışları, bakımından genel bir değerlendirmeye tabi tutacakları, sicil döneminde edinilen bilgi ve müşahadelerden yararlanılarak yapılacak değerlendirme sonuçlarına göre memurların olumlu ve olumsuz yönleri, kusur ve noksanları hakkındaki düşüncelerin sicil raporunun şahsiyet değerlendirilmesine ait bölümüne ayrı ayrı açık ve gereğine göre kısa veya teferruatlı olarak yazılacağı, sicil amirlerinin memurların genel durum ve davranışları hakkındaki düşüncelerinin, not takdirlerinde dikkate alınacağı; 19. maddesinde, sicil amirlerinin sicil raporlarını itinalı, doğru ve tarafsız bir şekilde düzenlerken, Devlete sadakat ve bağlılığı, memuriyet sıfatının gerektirdiği şeref ve itibar ile hizmetlerin süratli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini, güvenilir ve yetenekli memurların yükselmelerini, diğerlerinin ise kamu hizmetlerinden uzaklaştırılmaları gerektiğini esas alacakları; 20. maddesinin 3. fıkrasında; garez veya özel maksatla memur hakkında gerçeğe aykırı değerlendirme yaptığı anlaşılan sicil amirinin değerlendirmesi geçersiz sayılarak memur hakkında varsa diğer sicil amir veya amirlerinin değerlendirmesine göre, yoksa o sicil döneminde son üç yılın aritmetik ortalaması esas alınarak buna göre işlem yapılacağı; 21. maddesinde ise yetersiz olarak değerlendirilmiş bulunan memurların, bu duruma sebep olan kusur ve noksanlarını gidermeleri için, sicil raporlarının bunların muhafazası ile görevli makamlara en son teslim tarihini takip eden bir ay içinde, atamaya yetkili amirlerce gizli bir yazı ile uyarılacakları kurala bağlanmıştır.

Yukarıda belirtilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, sicil raporları; her yıl için yeniden düzenlenen ilgili memurun o yıl içindeki mesleki bilgisini, deneyimini, tutum ve davranışlarını yansıtan ve tüm bu hususların yetkili sicil amirlerince değerlendirilmesinden sonra oluşan bir hukuki belgedir. Sicil raporlarandaki kanaatin oluşmasına etki eden hususların somut bilgi ve belgeye dayandırılma zorunluluğu ise, "sicillerin objektifliği" ilkesinin sonucudur.

Dosyanın incelenmesinden; davacının İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yaptığı dönemde, 14.7.2005 tarihinde Küçükçekmece İlçesinde gerçekleştirilen ve 245 kg eroin maddesinin yakalanması olayı ile ilgili olarak gözaltına alınan H.D isimli şahsın avukatının bu kişinin kardeşinin tahkikat dışı bırakılması amacıyla bazı polis memurlarına rüşvet verdiği yönündeki iddialar üzerine yapılan soruşturma sonucunda davacının "16 ay uzun süreli durdurma cezası" ile tecziye edilmesine karar verildiği, davacının disiplin cezasına karşı açtığı davada Van 1. İdare Mahkemesinin 30.4.2009 tarih ve E:2007/2688, K:2009/1064 sayılı kararı ile disiplin cezasının iptal edildiği, kararın Danıştay Beşinci Dairesinin 15.2.2018 tarih ve E:2016/14987, K:2018/8999 sayılı kararıyla onandığı; davacının disiplin cezasına konu fiili ile ilgili olarak İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.9.2006 tarih ve E:2006/98, K:2006/232 sayılı kararı ile beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtildiği şekilde yetkili sicil amirlerince düzenlenen sicil raporlarının doğurduğu hukuki sonuçların ağırlığı dikkate alındığında; her yıl için yeniden düzenlenmek suretiyle ilgili memurun o yıl içindeki mesleki bilgisini, deneyimini, tutum ve davranışlarını ortaya koyan ve tüm bu hususların değerlendirilmesi sonucu oluşan sicil raporlarının objektif olmasının zorunlu olduğu, her ne kadar davacının 2005 yılındaki disiplin soruşturmasına konu fiilleri nedeniyle sicil notunun ilgili kısımlarında düşük not verildiği görülmüş ise de, davacının, 2004, 2003, 2002, 2001 yıllarına ait önceki yıl sicil raporlarının sırasıyla 93, 93, 95 ve 81 puanla çok iyi olarak düzenlendiği; 2005 yılına ait dava konusu sicil raporunun ise 53 puanla olumsuz olarak belirlendiği; davacının yukarıda bahsi geçen disiplin cezasıyla ilgili olmayan mesleki ehliyetini belirleyen diğer tüm haneler için hukuken geçerli somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmaksızın sicil amirlerince 60 ve daha aşağı not verildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacının 2005 yılına ait sicil raporunun 53 puanla olumsuz olarak takdir edilmesinin hukuken kabul edilebilir, objektif nedenlere dayandırılmadığı anlaşıldığından, dava konusu sicil raporunda hukuka uyarlık, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 25.7.2011 tarih ve E:2011/399, K:2011/1520 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 8. maddesi gereğince uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının ( b ) bendi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 ( onbeş ) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.