POLİSİN MAĞDURUN CÜZDANINDAN GİZLİCE PARA ALMASI İRTİKAP DEĞİL HIRSIZLIK SUÇUDUR

POLİSİN MAĞDURUN CÜZDANINDAN GİZLİCE PARA ALMASI İRTİKAP DEĞİL HIRSIZLIK SUÇUDUR

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ

2015/9344 E.

2020/615 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İcbar suretiyle irtikap suçundan mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasıyla ilgili zamanaşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Suç tarihinde Bursa Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü bünyesinde polis memuru olarak görev yapan sanığın, mağdur ...'nın sevk ve idaresindeki aracı trafik denetimi maksadıyla durdurduğu ve ehliyeti ile araç ruhsatını istediği, mağdurun, ehliyetinin olmadığını fakat ehliyet sertifikasının bulunduğunu, sertifikayı aracından getirebileceğini söylemesi üzerine sanığın mağdura 1.400 TL ceza yazacağını söylediği, mağdurun sertifikası olduğu için 400 TL ceza yazılması gerektiğini belirtmesini takiben sanığın mağdura paran var mı diye sorduğu ve nüfus cüzdanını çıkarmasını istediği, mağdurun nüfus cüzdanını çıkardığı sırada sanığın mağdurun elinden rızası olmaksızın cüzdanı alıp içini karıştırarak 150 TL parayı bacağının altına sakladığı ve mağdura cüzdanını iade ettiği olayda; icbar suretiyle irtikap suçunun, kamu görevlisinin yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kişiyi icbar etmesi, icbarın belli bir manevi şiddete ulaşması ve manevi cebirin etkisinde kalan kişinin hukuka aykırı olduğunu bilmesine rağmen kamu görevlisinin haksız işlemini önlemek zorunluluğunda kalarak ona veya başkasına yarar sağlaması veya vaatte bulunması halinde oluşacağı, somut olayda ise mağdurun sanığa yarar sağlaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, eylemin rıza dışı yararlanma olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetildiğinde sanığın sübut bulan eyleminin hırsızlık suçunu oluşturacağı dikkate alınmadan, yanılgılı değerlendirme ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
17/10/1996 tarihinde yürürlüğe giren 4199 sayılı Kanunla değişik 2918 sayılı Kanuna eklenen Ek 11. madde gereğince, trafik polisi olup suç tutanağı düzenleme yetkisi bulunan sanık hakkında hükmolunan cezanın yarı oranında artırılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Yargılama gideri olarak sanıktan tahsili gereken miktarın, CMK'nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20 TL'nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, Hazineye yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/62 Esas sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın CMK'nın 231/11. maddesi gereğince ele alınması için mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı, O yer C.Savcısı ile sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 21/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.